avrupa yakası'nın neredeyse 5. senesine girmesine rağmen halen kendini geliştirememiş oyuncudur. halen çok yapmacık şaşırma mimikleri, gülmeler falan. oyunculuk zorla olmuyor işte.
gag ve avrupa yakasıyla başarıyı yakalamış, son zamanlarda da diziden oyuncu çıkarmakla ve her sene yeni oyuncu keşfetmekle, bunda da başarılı olmakta olan gerçekten zeki insandır.
yalçın küçük'ün "tanrı bu kadar cömert değildir,hem güzellik hem de zekayı bir arada vermez" tezini çürüten hoş bayandır.
soner yalçın 'efendi' de sabetayist olduğunu söyler.
ballı derken , ''buralara gelişi tesadüf o aslında hiçbir şeyi beceremez tamamen şans işte'' değil ama yine minik de olsa kocasının payı olduğu aşikar.
yazmayı ve oynamayı azıcık kıvırabilen bünyeler için ''idol'' koltuğuna oturtulası ve kaldırılmayası biçilmiş kaftandı bir zamanlar.
bir zamanlar dedim , açıklayayım ;
öncelikle kendisi dışında gelişen bütün faktörleri bir kenara bırakıp , sadece içindeki cevheri inceleyecek olursak da her şeyden önce söylenecek şey ; harika bir gözlemcidir bu hatun.iyi bir mizah anlayışı bu gözlemle birleşince ortaya harika şeyler çıkar.ki kendisi de yıldızını yeteri kadar parlatmıştır bu becerileriyle.
işte bu parlamaydı onu hoppacık oturtan o idol koltuğuna. kendisi bunu sık sık köşe yazılarında belirtir ve genellikle soğuk bir tavır takınırdı. olsun der sevmeye devam ederdik. sonra gözlem yeteneği yerini tekrara bıraktı. şöhretten midir nedir , camiaadaşlarına göre pek bozulma sayılmasa da bir şımardı sanki. değişti işte hatun.
önce köşe yazıları bir tuhaf olmaya başladı. sonra ağzı açık ayran budalası gibi takip ettiğimiz avrupa yakası sapıttı. cılkı çıktı. 2006 gibi bırakmıştım ben izlemeyi ama yine de halaa çok seviliyordu , dizisi dışında her şeyi yine sıkı takip ediliyordu.
derken metropol manzaraları dedi ve sabah'ın ana gazetesine yazar oldu. sevindik dedik ki ohh iyi düzeliyor , kısa bir şöhret kaymasıymış. ama yanılmışız. bu noktada hemen devreye girip bir teselli cümlesi cümlesi kurmak lazım. kadın bir yönden haklı. sana 3 gün veriyorlar her hafta 90 dakikalık bir işi çıkartman için. ki bu dizide gönül gözü değil , avrupa yakası. türkiye'nin sit-com tarihine damgasını vurmuş bir de üzerine sit-com böcüğü ekletmiş bir eser.
e bir de gazete var. yazmak , her ne kadar dünyanın en güzel işi olsa da , bir zaman sonra gerçekten ''iş' haline geldiğinde sıkabilir. böyle düşününce değişmesi , tuhaflaşması kendini tekrar etmesi de gayet normal geliyor.
ama düşününce.. düşünmeyince , daha doğrusu içlerden bir yer ''düşünme kızım sana ne'' dediğinde tersine gelişiyor her şey.. şimdi olduğu gibi.. hırs biraz değiştirdi kalemini.. soğukken soğuk nevale oldu.. artık izlenmiyor, takip edilmiyor..ama kendisi biliyor ki hala şımarması için nedenler var.
engin günaydın ın şu zamanlardaki popülaritesinden kendine pay çıkarmak amacıyla avrupa yakası nın son bölümlerinde kendisine*burhan karakteriyle bolca sahne yazmakta olan kadın.**
Yazdığı senaryo o kadar da kaliteli değildir. Tiyatro kökenli oyuncular olması nedeniyle dizi çok tutmuştur. Hala da oyuncuların tiyatro kökenli olmasıyla devam ediyor.
kendini amerikan dizilerine çok kaptırmış, bunu farkedince de burhan, gaffur,makbule tiplerini yaratmış senarist.. murat birsel in eşi..o burnu nerde görsem tanırım..
oyunculugu ve senaristliğinden öte, oyuncu seciminde cok basarılıdır. ya bir oyuncuyu belirleyip ona göre yazıyor ya da yazdıgı rolü en iyi oynayacak adamı gözünden vuruyor. *
bu kadar ünlü olup, estetik ameliyatı geçirmeyişini* kendine olan güvenine ve barışıklığına bağladığım kadın. takdir edilmelidir ki, kendisinin de dahil oldu camiada fiziksel özelliklere pek tahamül yoktur. "herkesin burnu şu kadar kalkık, ölçüleri de şu olmalıdır. standart budur." gibi bir anlayış hakimdir. bu yüzden helal olsun denmelidir gülse hanıma.
kanımca avrupa yakası'nda oyuncu geçinen hale caneroğlu'ndan çok daha oyuncudur.* tek eksiği; yetenekli fakat kısır olmasıdır. sadece bazı rolleri çok iyi oynayabilir. mesela yas tutan bir kadın gülse birsel olmamalıdır tabi. yoksa mimikler, ifadeler "aslı" karakteri için tam yapmak istediği gibidir.
ayrıca geçtik oyunculuğu; dizinin ata demirer, evrim akın çıktıktan sonra izlenebileceğine kimse ihtimal vermemişti. demek nasıl sağlam bir kalem kuvvetiyse gülse hanım'ınki; reytingler tavana vurdu, bayıla bayıla izler olduk, eskisiyle alakasız olayları bile. sırf bu yüzden bile takdire şayan. kendisinden ilerki yıllarda da müthiş dizi senaryoları bekliyorum.
Erkek egemen komedi dünyasında tek bayan oyuncu ve senarist. Üstelik Yasemin Yalçın, ilyas Salman gibi istifade edebileceği tip komikliği de bulunmuyor. Bu güzellikle bu başarıyı ayakta alkışlıyorum.