tansu çiller
"merhaba asker!" (çiller, belediye zabıtalarına sesleniyor)
süleyman demirel
"ege bir yunan gölü değildir, ege bir türk gölü de değildir. binaenaleyh ege bir göl değildir."
zekeriya beyaz
"ne yaptıklarını anlamaya çalışıyordum" (zekeriya beyaz'ın otelde porno film izlemesi hadisesi)
mustafa sarigül
"yiğidi öldürmek lazım, hakkını yememek lazım..."
erol büyükburç
"zekâ düzeyimin yüksek olduğunu düşünen ajanlar peşime takıldı, senelerce sperm almak için uğraştılar ve aldılar."
osman durmuş
"aha işte bele açarsan bulaşır!.." (osman durmuş´un mektup ile gelen şarbon tehlikesine karşı halkı bilgilendirirken mektubu paramparça etmesi...)
demet akalin
pek keyifli bir şekilde konserine devam eden demet akalın seyirciden umduğu coşkuyu bulamayınca lafı yapıştırır!...
"abi diyarbakır'dan mı geldiniz, hepiniz dağdan mı geldiniz? nereden geldiniz anlamadım ben? haaa? moron moron bakıyorsunuz. bari insan bir tempo, bir alkış, birşey yapar yaa..."
nehir erdoğan
"sette metin akçatepe abimiz ile çok iyi anlaştık." (halit akçepe'den bahsediyor.)
mahmut tuncer
"onun adı bir balık, onun adı balıkta yüzen bir şey, onun adı yunus bülbül geliyor..."
ebru destan
ebru destan: bana göre 20 yaşına kadar herkes teenage'dir.
zaga'da bir seyirci: do you speak turkish?
ebru destan: ayıp ayıp, önce türkiye'de türkçe konuşmasını öğren!..
hande ataizi̇
"bu tokat olayından sonra hayata bakış açım değişti, artık her şeye daha pozitif bakıyorum..." (sevda demirel'in canlı yayında tokadını yedikten sonra...
petek dinçöz
"savaşı istemiyorum tabii ki, beni çok etkiledi. benim makyaj masrafım var, elbise masrafım var..."
fatih terim
"seyretmedim, görmedim ama gördüğüm kadarıyla söylüyorum gol değildi..." (adanaspor-galatasaray maçı sonrasındaki toplantıda
reha muhtar
reha muhtar telefondaki adama fırça atıyor!
reha muhtar: bütün bunları nasıl yaptın ha? cevap ver?
telefondaki adam: bakın efendim şöyle izah edeyim...
reha muhtar: sus konuşma, hala utanmadan izah ediyorsun! cevap versene?!...
telefondaki adam: ......?
osmantan erkir
şemdinliden gelen 6 şehit haberi tam da eğlence programlarının canlı yayınlandığı saate denk geldi. daha önce de benzer hadiseler geçiren popstar alaturkanın sunucusu osmantan erkır, ne diyeceğini bilemedi.
canlı yayının da etkisiyle erkırdan şu tuhaf sözler döküldü:
"bu eylemlerin yarışma ve şov programlarının yayınlandığı hafta sonuna denk gelmesi, bende acaba özellikle mi bu günler seçiliyor kuşkusu yarattı!"
pinar altuğ
"evet, bugün perşembe, haftanın son günü, yani bugünü saymazsak..."
sinan çetin
"yani şimdi sizin annenizin bütün evliliklerinden elde ettiği toplam çocuk sayısı kaç? (film gibi programında konuğuna)
nefise karatay
muhabir: nefise, somali'nin başkenti neresidir?
karatay: bu konuda yorum yapmak istemiyorum!.
seda sayan
"bugün çok önemli bir konuğum var ama önce daha önemsiz biri gelicek! safiye soyman"
ismet badem
ismet badem bir basketbol maçında seyircilerin arasına çıkar ve bir kızla röportaja başlar.
badem: sizin gibi güzel bayanları salonlarda görmekten çok mutlu oluyorum. basketbola bu ilgi nereden?
kız: ben efes kızlarından biriyim zaten.
badem: aaa öyle mi çıplak değilsin ya tanıyamadım.
bu diyalogdan sonra anlatım masasında olan murat murathanoğlu ise: ya ismet bir de sana bu iş için para veriyorlar değil mi?
hilal cebeci
sunucu: hilal hanım takip mesafesi nedir?
cebeci: takip mesafesi, mesela ben şu anda 40 km hızla gidiyorum ya, önümdeki araçla aramdaki mesafe de 40 kilometre olmalıdır.
sunucu: ama hilal hanım, bu durumda istanbul-ankara yolunda sadece 13 araç olabilir.
deniz akkaya
"birçok arkadaşımın içime girmesine izin verdim ve ben öyle her arkadaşımı içime alan biri değilimdir!"
emrah
"mozart dinlemiyorum ama türkiyeye gelirse konserine mutlaka giderim."