peçete üzerine süt dökülmüş gibi bir durum ki, ''olmasa da olur'' cinsten.
epey bi kalını bir miktar gül suyu ve bol cevizle daha iyi bir sonuç verir ki, ''yenebilir''.
keşke yılda sadece bir ay hatırlamasak sevdiğim tatlıdır, bana güllaç mı baklava mı deseler, ne biçim soru lan bu biri sütlü diğeri şerbetli tatlı, onun yeri ayrı onun yeri ayrı derim o kadar yani.
Sözlüğe bakıyorum da galiba bir tek benim severek yediğim bir tatlı çeşidi imiş diyecektim ki klarnet çalan şarapçı ile tek ortak noktamızın güllaç olduğunu fark ettim. Sütlaç mı güllaç mı deseler düşünmeden güllaç derim efendim, evet.
türklerin göçebe olduğu zamanlara dayanıyor. yerleşik düzene geçilince de saray mönüsüne giriyor. sonra halka dağıtılan iftar yemekleriyle sokağa açılıyor ve tüm mutfaklarda kutlama tatlısı haline geliyor.