dişi ağrıyan ergenekoncuları serbest bırakan yargının ikiyüzlülüğünü aksettirmede ayna görevindedir. kanser hastası olmasına karşın tedavi için bırakılmamaktadır.
misal bu saatten sonra bırakılsa ve geç müdahale ve yeterli tedavi imkanlarının kısıtlılığı nedeni ile vefat etse, bunun sorumlusu kim olacak? hadi diyelim sorumlu bulundu hesap verecek mi? yoksa bilmem kimin tanıdığı iyi çocuklar mı çıkacak onlarda..
"güler zere'nin hastalığı steril bir ortamda bulunmasını gerektirmektedir. hapishane şartlarında bunun olması mümkün değildir.
güler zere ailesiyle haftada 1 defa olmak üzere o da savcılık izniyle ve sadece 15 dakika görüşebilmektedir.
normal koşllarda dahi yaşama şansının az olduğu kanser hastasının, hapishane koşullarında ne kadar süreceğini tahmin etmek zor değildir. ülkemizdeki hapishanelerin ve bu hapishanelerde kalan tutsakların durumu bilinmektedir. adalet bakanlığı kendi imzasıyla yayınladığı bir genelgeyle tutsakların 10 saatlik görüşme hakkını, yine kendisi tarafından inkar etmiştir. ayda ortalama 2 tutsağın hapishanelerde yaşamlarını yitirdikleri düşünülürse güler zere'nin durumunun da diğer tutsaklarının sonu ile aynı olacaktır. güler zere'nin bu koşullarda bırakılması ölüme terk edilmesi anlamına gelmektedir."
--spoiler--
güler kiz, sen sokaklardan kosup otobüsüne yetismeyeli, bir agacin gölgesinde bir bardak cayin sukunetini icmeyeli ondört yil olmus. ondöööört koca yil. hayata döndürmeyi* becerdiklerinden olmamissin, ölüme yatanlar tek tek cizip gecmisler yüregini ölmemissin, yikilip gitmemissin. yasamissin, benim aklimin almayacagi kadar özgürmüssün, bedenin zindandayken.
biz ondört yilda disarida cok yikimlar gördük, savaslar, acliklar. kapi kapi tiklayip geziyor zulüm. üzerimize giydirdikleri deli gömleginin rengi degisti, efendilerimiz ayni. yukarilarda bir yerlerde, vitrinde our boys yerini istemeye istemeye kullan at basbakancilara devrediyor, onun kördügüsü var bu aralar. gerisi tahayyül edeceginden beter. dünya ciglik cigliga boguluyor pisligimizde, kapitalistler krizlerini ac milyarlara ödetiyorlar, nerede bir insan, insan oldugu icin basini egmekten vazgecerse eziyorlar tanklariyla, yasalariyla. cocuk dilenciler, fahiseler, cinnet soframizin ortasinda kan revan.
ortaokuldayken hani fransiz devrimini islerken gecerdi ya, devrim halkin bastille hapishanesini istilasiyla baslamis diye. ben olsam saraydan baslardim diye gecmisti cocuk aklimdan. simdi anliyorum ve utaniyorum, biz zulmün kalelerini zaptedemedik, kurtaramadik kuyulardaki yusuflari. basimizdaki onun lanetidir. basi kesik tavuklar gibi vuruyoruz kendimizi saga sola, o yüzden.
güler bacim, sen belki unuttun; haziran gül mevsimidir. güller acti disarida renk renk, bicim bicim. deli ediyorlar kokulariyla bizi, börtü böcegi. sen kanser gülleri actirmissin dilinde dudaginda, bizim derdimize yanarak. kokun deli ediyor beni güler zere.
--spoiler--
bir köpük onur uğruna kuruyan ırmaklar
ve gelenek denizlerinde ezgilenen ışıklar
henüz dile gelmedi
istanbul'u ezen suskunluğunda senin
gazetelerde resimlerinle dolarken sayfalar
nedense söyleşilerde yalnızca
beyin hücrelerine yöneltiliyor sorular
sense ölüm rengine inat
tan maviliğince susuyorsun
yalnızca geçmişin
gelecekteki ölümsüz sesini yanıtlıyorsun
hani çok çok övmekten korktuğun
o bin renkli açelyanın inançlı sesini
yanıtlıyorsun-gülümsüyorsun-susuyorsun
yepyeni sözcükler yeşeriyor şimdi
alnının ışıklı yamaçlarında
yüreğini içmek gerek duymak için
soluğunu solumak gerek
her dalıp gidişinde bin şiir çıkarıyor belki gözlerin
yaşama gözlerinle dalmak gerek
güler zere'ye özgürlük!
kanser hastası güler zere serbest bırakılsın!
"kızım cezaevi tarafından çukurova üniversitesi balcalı hastanesi'ne getirildi. ancak hiçbir tahlil yapılmadan geri gönderilmiş. daha sonra dişindeki et büyüyünce tekrar balcalı'ya getirilmiş. bu kez tahlil falan yapılmış. ancak yer olmadığı için kızım hastaneye alınmamış. 1 sonraya gün verildikten sonra kızım tekrar hastaneye getirilmiş. bu kez kulak burun boğaz ile birlikte ortak tedavi yapılmış. ve kızımın kanser hastalığına yakalandığı ortaya çıkmış. kızım damak kanseri şuanda. damağının bir tarafı kulağına kadar tamamen alındı. ne konuşabiliyor ne de doğru düzgün bir şey yiyebiliyor"
"kızım, o benim canım ciğerim. ben elazığ'dan sürekli adana'ya gelip gidiyorum. onu çok kolay göremiyorum. tedavisini doğru düzgün yaptıramıyorum. keşke kanser olmasaydı da ömür boyu hapis yatsaydı. her gün bin kez ölüyoruz. çok büyük acılar çekiyoruz. kızım göz göre göre ölüme gidiyor benim elimden bir şey gelmiyor."
adana karataş hapisanesinde 14 yıldır tutuklu ( buraya dikkat! hükümlü değil, tutuklu) bulunan devrimci tutsak. cezaevi koşulları nedeniyle, sürekli yayılan kötü huylu ağız içi kanserine yakalanmış ve tedavisi engellendiğinden gün gün ölüme yürümektedir.
5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanun,un 16. maddesi uyarınca cezanın amacı dışında etki yaratabileceği anlaşılan hallerde infazın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. maddenin 2. fıkrası uyarınca tıbben tedavisine olanak bulunmayan veya tedavisi uzun sürebilecek bir takım hastalıklar halinde cezanın hastane mahkûm koğuşunda infazında hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike oluşturuyorsa cezanın infazı geri bırakılacaktır,
bu yasalar kimin için işliyor? "darbe yapacağı iddiasıyla" tutuklanan paşalar, generaller grip oldukları, sivilce çıkardıkları gerekçesiyle salıverilirken, gata'ya tedaviye götürülürken, ağız kanseri olan ve muhakkak tedavi görmesi gereken bir devrimci tutsak ölüme terkediliyor.
elbistan e tipi hapishanesinde tutsak bulunan güler zere kanser hastalığına yakalandı. güler zere'yi kanser yapan tecrittir. tecrit öldürüyor. hapishane idaresi ve adalet bakanlığı tecrit koşullarında güler zere'nin teşhis ve tedavisini geciktirerek sağlık durumunu ağırlaştırdı. onlarca engeli aşabildikten sonra muayene olup teşhis konulduğunda artık çok geçti. hemen ameliyata alındı. yanağının yarısı alındı. ve halen iyileşmedi. çünkü tecritte. çünkü onu kanser yapan tecrittir.
ve adalet bakanlığı bir insanlık suçu daha işleyerek güler zere'nin özgürlüğünü engelliyor. güler zere serbest bırakılmıyor. bilinçli ve iradi bir tercihle güler zere ölüme götürülüyor.
tayad'lı aileler.
tecrit/tretman modelinin uygulandığı türkiye hapishaneleri yeni bir ölümün eşiğinde. türkiye, insan haklarının korunmasına ve tutuklu/hükümlülerin haklarına ilişkin uluslararası tüm sözleşmeleri imzalamış olmasına karşın hapishanelerinde hak ihlalleri ve ölümler sürüyor. bağımsız insan hakları örgütlerinin tespitlerine göre sadece 2000-2009 yılları arasında kapatma mekanlarında 306 kişinin öldüğü sistemin yeni hedefi 14 yıldır özgürlüğünden mahrum olan 37 yaşındaki politik kadın tutsak güler zere.
malatya devlet güvenlik mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının infazını çekmek üzere elbistan kapalı hapishanesinde tutulduğu sırada kanser hastalığına yakalanan güler zere, gerek hastalığının geç teşhis edilmesi, gerekse de teşhis edilen hastalığının tedavisinin "tedavi sırası" ve "mahkum koğuşunda yer bulunmaması" gerekçeleriyle başlatılmaması nedeniyle bugün ölümün kıyısına gelmiş durumda.
"hükmedilen sürede özgürlükten yoksun bırakılmaktan ibaret" olan "cezaya içkin olan elem ve kederin etkisinin arttırılması açık bir kötü muamele olarak kabul edilmelidir. keza kötü muamele için, bir tutukluya zarar vermek niyeti taşımak gerekmez; hizmet sunumunda "tümden yetersizlik ya da bir dizi bireysel olay" sonucu kayıtsızlık da aynı sonuca yol açabilir. tedavi olanaklarının sağlanmasındaki başarısızlık/kayıtsızlık bu kapsamda değerlendirilmelidir. nitekim tedavi süresi boyunca infaz idaresi tarafından sergilenen kayıtsızlık, sağlık tablosu açısından geri dönülemez bir noktaya gelinmesine neden olmuştur. bu durumda insan hakları avrupa sözleşmesi nin 2. maddesi ile güvence altına alınan "yaşama hakkı", 3. maddesi ile güvence altına alınan "işkence ve fena muamele yasağı"nın açık şekilde ihlal edildiği anlaşılmaktadır.
5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkındaki kanunun 16. maddesi uyarınca cezanın amacı dışında etki yaratabileceği anlaşılan hallerde infazın geri bırakılacağı düzenlenmiştir. maddenin 2. fıkrası uyarınca tıbben tedavisine olanak bulunmayan veya tedavisi uzun sürebilecek bir takım hastalıklar halinde cezanın hastane mahkûm koğuşunda infazında hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike oluşturuyorsa cezanın infazı geri bırakılacaktır. güler zere'nin tutulduğu hastalığın türü, tedavi sürecinde yaşanılan olumsuzluklar birlikte değerlendirildiğinde durumun bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. ancak bu zorunluluğa karşın, bugüne kadar bu yönde yapılan başvurulardan herhangi bir sonuç elde edilememiştir.
güler zere açık yasa hükümleri dikkate alınarak derhal serbest bırakılmalıdır. aksi tutum ve uygulamanın yeni bir ölüme neden olacağı unutulmamalıdır. kamuoyunu bu ölüme izin vermemeye çağırıyoruz.