bi bakıma gülmekde zeki insanların işidir.
nitekim çok basit espirilerede gülebilirsiniz onun zekayla ilgisi yok ama kaliteli ve ince espirileri anlamak zeka ister.
+ay tarumar, karnıma ağrılar girdi yeter...
-kasımpaşaspor elele 60 kiloluk cariye...
+dur hayatım yeter...
-sen iki saattir neye gülüyosun hatice?
+yaptığın espirilere...?
-onlar espiri değil, 3. dünya savaşı başladı, insanlara farkettirmeden yardım çağırmaya çalışıyorum burda...
+komikti ama * ninja kör tırtıl dedin ya, nasıl güldüm ona...
-hatice yarım saat sonra nükleer saldırı olacak dedim ben, komik bişey değil bu.
+*
bence insanlarda gülmenin bi ayarı var eğer o ayar gevşekse ota boka ggüler ama sağlamsa güldürmek zordur işte zeka burda devreye girer.bide karşıdakinin nasıl esprilerden hoşlandığını anlamak ona göre güldürmek var.
eğer gülen kişi zekiyse, güldüren kişinin zeki olduğu doğrudur. espri anlayışının "kaliteli" olması kişilerin zekice, yaratıcı olan esprilere güldüğünü kanıtlar ki, bu espriyi yapan da, buna gülen de sıradan insan değildir.
yalnız, türkiye'nin bir "recep ivedik vakası" atlatmışlığı vardır ki; insanları "salak" diye etiketlemek için birebirdir. böylesine bir basitliğin, ayılığın "komik" bulunuyor olması, bu eserin(!) sahibinin de, buna gülenin de kalitesizliğini ve gerizekalılığını yeterince ortaya koyar diye düşünüyorum. düşüncemi destekleyecek, bir yandan da toplumsal mesaj verecek bir sözle entarimi bitirmek istiyorum, izninizle:
bir kişinin nasıl güldüğü terbiyesini, neye güldüğü zekasını gösterir.
edit: entry recepseverler, espri özürlüler ve gerizekalılar tarafından kötülenmekteymiş, öyle duydum.