Bir mitingte bi bayan siyasetçiye tezahürat yapanlardan biri bağırır senin pıtığını yiyeeem. Siyasetçi bu yöresel sözün bilmediğinden yanındaki il valisine pıtık nedir? Diye sorar valide utanıp doğruyu söyleyemez ve pıtık yürek demektir efendim der. Bunun üzerine bayan siyasetçi kalabalığa dönüp mikrofonla
"Ablanızın pıtığıııı size kurbaaan olsun" der.
Moderatör: (David Ignatius) Evet gerçekten de çok ateşli bir konuşmaydı...
T. Erdoğan: One minutes, one minutes, one minutes... Olmaz!... One minutes!
Moderatör: Peki Sayın Başbakan, size de söz veriyorum ama lütfen hakikaten bir dakika sürsün.
T. Erdoğan: Sayın Peres benden yaşlısın. Sesin çok yüksek çıkıyor. Biliyorum ki sesinin bu kadar çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar yüksek çıkmayacak; bunu da böyle bilesin. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum. Ülkenizde başbakanlık yapmış olan iki kişinin bana önemli lafları vardır.'Tankların üstünde Filistin'e girdiğim zaman kendimi bir başka mutlu addediyorum' diyen başbakanlarınız vardır.'Tankların üzerine çıkıp da Filistin'e girdiğim zaman kendimi mutlu addediyorum' diyen başbakanlarınız olmuştur. Şu zulme alkış tutanları da ayrıca kınıyorum. Çünkü bu çocukları öldürenleri, bu insanları öldürenleri kalkıp da alkışlamak öyle zannediyorum ki o da ayrı bir insanlık suçudur. Bakınız ben burada çok not aldım; ama notların hepsini cevaplayacak vaktim yok. Fakat ben buradan sadece size iki söz söyleyeceğim. Bir, (Oturum moderatörü David Ignatius'un müdahalesi üzerine) excuse me, excuse me, bir, excuse me, bir, Tevrat der ki 'öldürmeyeceksin!' burada öldürme var. iki, israil ordusunda askerlik görevini yapan Oxford Üniversitesi uluslararası ilişkiler profesörü Avi Şalom, ingiliz gazetesi Guardianda şunları söylüyor: 'israil haydut devlet vasfını kazandı.' (Oturum moderatörünün ikinci kez müdahalesi üzerine) Sana da çok teşekkür ediyorum. Sana da çok teşekkür ediyorum. Benim için de bundan böyle, bundan böyle, Davos bitmiştir. Daha Davos'a gelmem!...
"millete plan değil pilav lazım."
"türkiye'de petrol vardı da tankerlerin hortumuna ağzımızı dayayarak biz mi içtik?"
(süleyman demirel)
"biraz da küçük turgut'la oynasınlar."
(turgut özal)
"mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun."
"allah'ı size emanet ediyorum."
"8 yıl özal'a verdiniz onun 2 yılını ananıza verin o zaman türkiye şahlanır."
"türkiye gibi bir ülkeyi bu tür halusünasnal.. bu tür hayali girişimlerle halüslonan halüslo halüs eee halüslele bunu söylemekte türkçesini ifade etmekte sıkıntı çekiyorum."
(tansu çiller)
Bakın çok ilginç bir şey yapacağız. Üçgen biçiminde birbirimize takacağız. Ben Haydar Bey'e takacağım, Haydar Bey Mehmet Bey'e takacak, Mehmet Bey de bana takacak ve gazeteler için haber niteliğinde olan bir şey çıkacak. (Hurşit Güneş)
Anap genel başkanı Turgut Özal ile Halkçı parti genel başkanı Necdet Calp'in Kasım 1983 seçimleri öncesi TRT'de ki açıkoturumda yaptıkları tartışma. (köprünün özelleştirilmesi)
necdet calp=satamassınız turgut özal=satarız efendim necdet calp=kimse almaz efendim turgut özal=alanda olur bal gibide satarım.