marş söylemeden ölmeyi kendine yediremeyen yazar kişisi. tevazu sahibi ve anlayışlı olmakla birlikte edebiyatperver kişilik. cemal süreya'yı görürüm umuduyla kadıköy dolaylarında görüldüğü söylentileri dolaşmaktadır.
ömer lütfi mete'nin yazdığı ve yanılmıyorsam ilk olarak ibrahim sadri nin banda aldığı methiyedir. tabi bir de beşinci nesil yazarlarımızdandır ** . (#2787448) gördüğümüz gibi yazar da ömer lütfi mete den etkilenerek rumuzu almıştır.
fazla öznel kaçacak ama tanıdığım ağız orospularının yarıdan fazlasına ev sahipliği yapan yarı türkçe isim. hepiniz aynı isimde buluşmayı nasıl becerdiniz lan!?
uçurumun kenarındayım hızır
ben fakir
en hakir
bin taksir
ateşten
kalleşten
mızrakla gürzden
dabbet-ül arz dan
deccalden
yedi düvelden
korku nedir bilmeyen ben
tir tir titriyorum gülce'den
ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan
nutkum tutuluyor
ürperiyorum
saniyeler gözlerinde birer can
her saniyede bir can veriyorum...
oktay kaynarca'nın yorumu bilhassa diğer sanatçılara göre bir nebze daha etkileyici olduğunu düşündüğüm muhteşem şiir. aynı zamanda bu şiiri deli yürek dizisinde emin gürsoy nam-ı diğer dizideki ismiyle kuşçu'da söylemiştir. yanlış hatırlamıyorsam ilk bölümlerinde idi. sene 1999 zamanları. şimdiki 80'lere özlemle hazırlanan videoların facebookta paylaşılmadığı bizzat yaşandığı zamanlar. *
şu entry'si ile (#11077205) dikkatimi çekmeyi başarmış önemli bir yazar. çok tebrik ediyorum kendisini ama son 3 haftadır entry girmemiş. üzüldüm doğrusu.
entrylerinden birikimli olduğu anlaşılan ve entryleri ilgiyle okunan bir yazar. 4 aydır uğramadığı sözlüğe geri dönüş yapması muhtemelen sözlük için bir kazanç olacaktır.
yukarıdkai yorumlarda ve tdk'da hep küçük gül, yeni açmış gül gibi tanımlanır. -ce ekinin verdiği küçültme etkisinden olsa gerek. oysa hiç kimse mi düşünmedi bu -ce ekinin benzeşme manası kattığını. mertçe, erkekçe derken küçük mert veya küçük erkek demek mi istiyoruz.
gülce de gül gibi, güle yakışan şekilde manalarını içerir pekala.
ayrıca şiirin meraklıları bilir ki, gülce peygamber efendimize yazılmış bir şiirdir. naat bile diyebiliriz. güzelliğin zulme çaldığı sınırdır o... o bir davettir, mecaz ve maraz değildir.