dışlanan, istenmeyen her birey bu muamaleye tabi tutulur. hep zamanını bekler mesela erkek kısmısı. Kız bunu istemez, cart eder, curt eder ve zamanı gelinde erkek patlatır lafı "gül peşinde koşarken papatyaları ezdin be kızım!"
Papatya kim ulan, sen misin deve? Kıllı papatya mı olur.
can yücel'in beklemek güzeldir ama doğru durakta şiirini akıllara getirir. olaya farklı açıdan bakarsak; amacın büyükse, yılmadan koşarsan, pes etmezsen, çiğnediğin papatyaları umruna takmayarak koşmaya devam edersen elbet bir gün o güle ulaşırsın. çünkü binlerce papatya bir gül yapmaz. gülün değerini anlarsın. yalnız ezdiğin papatyalara üzülürsen, geri dönersin, pes edersin. güle ulaşamazsın.
Papatya istemeyen sevmeyen erkeğin pekde umrunda olmayan hadisedir. Papatyada uslu dursaymış çıkmasaymış gül peşinde koşanın önüne orda burda bitmeseymiş haddini bilseymiş. Ha yanlışlıkla ezilende, olacağı varmış ne yapalım. öyle iki üç papatya ezilecek diye güzelim güldenmi vazgeçelim şimdi. Ne istediğini iyi bilen erkeğin hiç siklemeyeceği mevzudur.
Affet beni papatya. Nereden bilebilirdim ki papatyalar rayihalarını ancak ezilince ya da koparılınca sunarmış. Burnum uzundu, koklamayı seviyordum. Gül güzel kokuyordu. Gülleri güzelleyen şiirlerle büyümüştüm papatya, Affet. Üstelik eğilmeden sevebileceğim bir şey gibiydi gül. Papatya, ağlıyorum ardından. Papatya, gelincikler kadar bile sevemedim seni, ardından ağlamak için mi vardın ki sen. iflah olmaz romantiklerle dalga geçen nadan bir ruh gibiydim papatya, o zamanlar. Burnum uzundu ve ben koklamayı seviyordum.