gül kokuyorsun

entry5 galeri0 video1
    1.
  1. Bir Edip Cansever Şiiri...

    ama şiir...

    Gül Kokuyorsun / Edip Cansever

    Gül kokuyorsun bir de
    Amansız, acımasız kokuyorsun
    Gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
    Dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun
    Hırçın hırçın, pembe pembe
    Öfkeli öfkeli gül
    Gül kokuyorsun nefes nefese.

    Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
    Ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle
    Sen koktukça düşümde görüyorum onu
    Düşümde, yani her yerde
    Yüzü sararmış, titriyor dudakları
    Şakakları ter içinde
    Tam alnının altında masmavi iki ateş
    iki su
    iki deniz bazen
    Bazen iki damla yaz yağmuru
    Mermerini emerek dağlarının
    Şiirler söylüyor gene
    Ölümünden bu yana yazdığı şiirler
    Kızaraktan birtakım şiirlere
    Büyük sular büyük gemileri sever çünkü
    Ve odur ki büyüklük
    Şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse
    O zaman ölünce de şiirler yazar insan
    Ölünce de yazdıklarını okutur elbet
    Ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi
    Yaşamanın her bir yerinde.

    Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
    Bu koku dünyayı tutacak nerdeyse
    Gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün
    Herkes, hep bir ağızdan: gül!
    Ve her şeyin üstüne bir gül işlenecek
    Saçların, alınların, göğüslerin üstüne
    Yüreklerin üstüne
    Bembeyaz kemiklerin
    Mezarsız ölülerin üstüne
    Kurumuş gözyaşlarının
    Titreyen kirpiklerin üstüne
    Kenetlenmiş çenelerin
    Ağarmış dudakların
    Unutulmuş çığlıkların üstüne
    Kederlerin, yasların, sevinçlerin üstüne
    Ve her şeyin üstüne bir gül islenecek.

    Bir rüzgar, bir fırtına gibi esecek gül
    Yıllarca esecek belki
    Ve ansızın dünyamızı göreceğiz bir sabah
    Göreceğiz ki
    Biz dünyamızı gerçekten görmemişiz daha
    Geceyi, gündüzü, yıldızları
    Görmemişiz hiç
    Tanışmaya komamışlar bizi güzelim dünyamızla.

    Öyleyse dostlar bırakın bu yalnızlıkları
    Bu umutsuzlukları bırakın kardeşler
    Göreceksiniz nasıl
    Güller güller güller dolusu
    Nasıl gül kokacağız birlikte
    Amansız, acımasız kokacağız
    Dayanılmaz kokacağız nefes nefese.
    3 ...
  2. 2.
  3. koku amansız ve acımasız olduğunda, içinizden çıkıp dünyayı sardığında gelen şiirdir.
    Play
    Current Time 0:00
    /
    Duration Time 0:00
    Remaining Time -0:00
    Stream TypeLIVE
    Loaded: 0%
    Progress: 0%
    00:00
    Fullscreen
    00:00
    Mute
    Playback Rate
      1
      Subtitles
      • subtitles off
      Captions
      • captions off
      Chapters
      • Chapters
      The video could not be loaded, either because the server or network failed or because the format is not supported.

      &feature=related
      0 ...
    • 3.
    • Kulağa bok kokuyorsun gibi geliyor.
      1 ...
    • 4.
    • edip cansever'in adeta " tanrım, bu muhteşem doğayı, yıldızları ustalıkla yaratmışsın ama ben daha güzelini yarattım dercesine yazdığı şiirdir.

      gül kokuyorsun bir de
      amansız, acımasız kokuyorsun
      gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
      dayanılmaz birşey oluyorsun, biliyorsun
      hırçın hırçın, pembe pembe
      öfkeli öfkeli gül
      gül kokuyorsun nefes nefese.

      gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
      ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle
      sen koktukca düşümde görüyorum onu
      düşümde, yani her yerde
      yüzü sararmış, titriyor dudakları
      şakakları ter içinde
      tam alnının altında masmavi iki ateş
      iki su
      iki deniz bazan
      bazan iki damla yaz yağmuru
      mermerini emerek dağlarının
      şiirler söylüyor gene
      ölümünden bu yana yazdığı şiirler
      kızaraktan birtakım şiirlere
      büyük sular büyük gemileri sever çünkü
      ve odur ki büyüklük
      şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse
      o zaman ölünce de şiirler yazar insan
      ölünce de yazdıklarını okutur elbet
      ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi
      yaşamanın herbir yerinde.

      gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
      bu koku dunyayı tutacak nerdeyse
      gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün
      herkes, hep bir ağızdan: gül!
      ve herşeyin üstüne bir gül işlenecek
      saçların, alınların,göğüslerin üstüne
      yüreklerin üstüne
      bembeyaz kemiklerin
      mezarsız ölülerin üstüne
      kurumuş gözyaşlarının
      titreyen kirpiklerin üstüne
      kenetlenmiş çenelerin
      ağarmış dudakların
      unutulmus çığlıkların üstüne
      kederlerin, yasların, sevinçlerin
      ve herşeyin üstüne bir gül işlenecek.

      bir rüzgar, bir fırtına gibi esecek gül
      yıllarca esecek belki
      ve ansızın dünyamızı göreceğiz bir sabah
      göreceğiz ki
      biz dunyamızı gerçekten görmemişiz daha
      geceyi, gündüzü, yıldızları
      görmemişiz hiç
      tanışmaya komamışlar bizi güzelim dünyamızla.

      öyleyse dostlar bırakın bu yalnızlıkları
      bu umutsuzluklari bırakın kardeşler
      göreceksiniz nasıl
      güller güller güller dolusu
      nasıl gül kokacağız birlikte
      amansız, acımasiz kokacağız
      dayanılmaz kokacağız nefes nefese.
      2 ...
    • 5.
    © 2025 uludağ sözlük