Yeter çektiğim nağmelerden ey gök
içimde maktül güllerin suyu hasret
Ve siyah bir leke gibi alnımda keder
Yeter yıkılmadığım
Kül eyle beni artık.
Koşamaz ve yanamaz oldum kederden
Ruhuma bir ikra üfle
Adal ve Kare oldu yanım yörem
Ruhuma bir kanat üfle
Zümrüt kuşu teleğinden
Ne olur yak beni ey gök!
Şiir sandığı gömülü topraklardan sürüldüm
Uzun hicaz rüyalarında dedem
Annem beni görüyormuş rüyasında her gece
Bin kez vuslat anları değişmen günlerimde
Ne rüya ne özlem ne ufuk körelemem
Kul eyle beni artık.
Habil yangınlarıyla mühürlüyüm
Âdemden kalma susmalarım
Ruhumun gökleri bin acı bin perde
Yeter suskunluğum yeter kanadığı harflerin
Kün eyle beni artık.
Nakkaşlar oyamaz bu hicrin hatlarını
Müflis bir aşkla kastım kalbimi
Gecenin ayazı kırarken tüm düşlerimi sualsiz
Müheyya bir serçe gibi çırpındım
Hüzzam ve neyzen bakışlarını özledim
Her sabah ruhumu savurduğun aynalarda
Sır eyle beni artık.
Kapkara geceler elim varmaz
Dağlarım göğekin ve kar
Ruhumun dağlarında kanat vuran Anka
Ve bir bir düşmesi umudun
inşirah gülleri yetişsin içimde
Beni gül eyle artık.