can atilla muhtesemlerinden biri.
sözleriyle, müzigiyle yine mistik duygular icerisinde osmanli, harem, padisah, cariye ve tabii ki a$k gizemlerine ucurabilir.
hasret imiş derd-i dilim
gülşende yoktur sevgilim
bir gönlü aşık cariye
esbab-ı halim bu benim
gül bahçesinde yalnızım
bülbüldedir derin sızım
susadım aşk ummanından
kanmak dileğimdir nazım
"Onu haremin bahçesine getirdiler ve yalnız bıraktılar, etrafına bakındı, sadece güller. Rogatina dağlarının kokusunu hatırladı birden. Kimsecikler yoktu görünürlerde. Kendi kendine bir şarkı söylemeye başladı, danslarıyla kendinden geçerken, yukarıdan onu izleyen Süleyman'ın hızlanan kalp atışlarından ve nefesinden habersizdi."
can atilla bunları söylüyor gül bahçesi için kendi internet sayfasında. ask i hurrem albümünde hürrem sultan için yapılmış bir diğer şarkıdır. sözleri, müziği, ritmi ile şahanedir. kliplendirilmesi gerekendir.
" işe kabul edilmişlerdi. hemen ertesi günün alacakaranlığında kendilerini kırmızı gül bahçelerinde buldular. gülleri toplayan kızların, oynak, kıvrak parmakları yağ güllerini çanak diplerinden merhametsizce koparırken 'çıt çıt' diye çıkan sesler sanki akdeniz'in tenha bir akşamında sahile vuran küçük su çarpıntıları gibi ahenge bürünüyor, seherin sessizliğinde henüz alışkın olmayan kulaklarda derin bir sonsuzluk hissi bırakıyordu. buna hafif gül kokusunu ve bahçeyi mesken edinmiş bülbüllerin o daldan bu dala pırpırlarını da ilave ettiğinizde boğaziçi' nin bu sahillerinde, kapısını baharın açtığı bir cennet bağının kurulduğu düşünülebilirdi."