millet soğuk korkusuna kıçını devirip yatarken, "aldığımın hakkını vermek boynumun borcu" deyip elinden gelenin fazlasını çabalasa da, kendinden sonra yokluğu da tüketen çaresiz bi adamın, dilini bile bilmediği bi memlekette yalnızlığın dibine vuruşunu resmettiği haletiruhiye.
düşüncelere garkoldum yine. son çare dükkanlarının kepenkleri acımasızca inerken, dilimde mümkün değil belki kalbimde bulunabilecek şükran nişanelerini dondurdum, göreceğimi zannetmediğim hoşgörü günlerine sakladım. sahi, yok mu sesimi duyan?
hayatın her türlü tasmasından boynum yırtılarak kurtulsam da özgür sayıyorum kendimi. beni bir bağa, zindana, kulübeye bağlayamadılar. ha zevkini de yaşamaya çalışmadım değil; ancak yarısına kadar lezzetse bardak, ancak sonsuzluğun yarısı kadar işkenceydi. sevmek için hayran oldum, takım gol yiyince saydım. dövmek için hayran göründüm, adam laf yiyince tek kelam edemedim. kelam ne, aynanın karşısına geçemedim.
anladım ve de, "rengi kanımda takımımın, yense yenilse hep orda" diyen dillerin kaypaklığını, "milyon dolar alıyor, çıksın oynasın amına kodumun oğlu" cümlesine evrilirken farkettim. tabi kalbi yok "satın alınan" adamın. o bir köle, o bir köpek. kimin umrunda duygu, düşünce, özlem.. evet dostum, bunu diyen "adil" evinden 2 gün ayrı kalıp 2 defa yaşasa o yaşanmayacakları, eline değil en uyarılmış zührevi hayvaniliklerine bile, hem de tomar tomar sıvazlansa "milyoncuklar", 'ah!'ı gurbetten çeker, şehvetten değil. azgınlığın kadar alçaksın.
insan olsaydın sana şunları söyleyecektim insan olmaya çabalayan bir garip mahluk olarak;
<bak, o gözlere bak! demiyorlar mı: 'nerde hata yaptım? boşver, zaten ne anlamı kaldı hatanın, atanın, satanın.. en sevdiğim bile böyle gurbet ellerde terkedip gittiyse ne deyim.. dilini bilmediğim, dinime sayan elin adamı mı düşünecek beni.. ama belki.. boşver..'>
evet "boşver". bunu söyletebilen inatçı irade gurur duymalı kendiyle. zira iskambil yapısı yıkmak kadar kolay değil umut yıkmak. hele hele hava limanında ilan-ı aşklarla gururlandırdığın umudu..
gönlü olana sözümüz yok elbet.
ama sen söylesene 'eleştirmen' dostum, şimdi bi sihirli değnek çarpsa seni, sevdiğin terketse, yüzüne gülen arkandan da değil yüzüne küfretse, alın terinin zehir olmuş karşılığını midenden söküp alacakmışçasına üstüne üstüne gelse.. üstelik bunları da sen yan gelip yatarken değil ha, köpek gibi çalıştığın, hem de ona yaranmak için kıçını ter edip akıttığın halde yapsa ne hissederdin?
bende dahil sözlük yazarlarına dert olmuş, bir insan evladının çıkıp başını okşayıp "ovv daniel problem nedir dostum?" demediği hadisedir. ev kirası, fredi kartı borcu ve dahi aşk acısı gibi her türlü derdin, kederin bir geceliğinede olsa ikinci plana atılmasına sebebiyet vermiş yürek burkan olaydır.
sen ağla guiza, ağla sen
ne krallar geldi dünyaya
ne tanrı sananlar kendini
ne sultanlar geldi, ne orospular
hiçbiri ağlamadı başkasının yerine... sen ağla.
yazıktır. koskoca fenerbahçe camiasına yakışmamıştır.eski karısı ayrı bir olay , bahtsızlığı ayrı bir olay, bu gece yaşadığı apayrı bir olay.üzüldüm lan sana guiza.harbiden ya.
aldığı paranın hakkını verememenin sıkıntısı ve utancı sonuncunda oluşan bir ağlamaysa eyvallah ama öbür türlü ıslık yedim, baskı var üzerimde muhabbetiyse manasızdır.
ünlü filozof jose Mourinho'nun dediği üzere "baskı, evine ekmek götürmek zorunda olan insanlarda olur."
"sabrın da bir sonu var" diyerek fenerbahçe tarihinde hiçbir futbolcuya gösterilmeyen sabrı gösterdiğimiz ve bu adamın ağlaması kadar "biz de insanız" kardeşim, diyerek isyan ettiğimiz durumun sonucudur. Eğer güiza efendi 1 sene önce ağlamadıysa bugün bu herkesin laf sokmaya çalıştığı taraftarın anlayış ve sabrı neticesidir. Yakın zamanda bizim tribünlerimizde de duyabileceğimiz tezahürat: "Yeter Daniel Güiza Yeter" !
kesinlikle fenerbahçe taraftarının değil, bu adamı formsuz formsuz oynatan ya da oynattıran kişilerin utanması gereken durum.
taraftara adamı zorla ıslıklattırdılar. oynamıyor ya da oynayamıyor işte adam. niye oyunda tutuldu bunca maç anlam veremedim gerçekten. form tutar, antremanlarda iyi bir seviyeye gelir oynatırsın eyvallah. hem yedek kulübesinde semih harap oldu, hem oyunda guiza. ulan adam top saklayamıyor değilki topu sürüp gol atacak.* belki de sorun fiziksel değil psikolojikti. hoca hocalığını yapıp oyuncusunu maç oynayabilcek psikolojiye getirebilir ondan sonra oynatabilirdi. zira hoca futbol bakımından bilgili ve yetenekli olduğu kadar futbolcuyu maça psikolojikman hazırlama konusunda da yetenekli olmalıdır.
velhasıl kelam, adamın zerre kadar özgüveni vardı, şimdi o da kalmadı. geri kalan maçlarda bu heriften bu psikolojiyle bir halt olmaz, sene sonunda da satılır gider. bravo aziz, bravo daum. oyuncu harcamakta üstünüze yok. bir başka örnek için;
duygusal bir insanın kendi taraftarından aldığı eleştiri sonrası kendini tutamayıp gözlerinin yaşarması durumudur. aslında herkesin dalga geçmesinin aksine güiza nın ne kadar fenerbahçe ruhunu taşıdığı ve taraftarının ona olan bu protestosunu duygsusal olarak ne şekilde yansıttığının durumudur. her ne kadar gol atamasanda fener ruhunu taşıdığın için seviyoruz seni güziza !
guiza ile o kadar taşak geçsem bile içimin parçalandığı andır. ne kadar cenabet de olsa, özürlü de olsa sonuçta o da bir insan. gururuna dokunur adamın. bugün ilk defa adamla dalga geçmedim. üzüldüm cidden. bence bir an önce başka bir takıma gitsin yoksa futbolculuk kariyeri sonlanacak.
ayıptır, yazıktır, günahtır. koyu bir galatasaraylı olan bünyeme 1 hafta önce deselerdi "güiza oyundan cıkınca ağlayacak ne üzücü dimi lan? " diye, "ahaha oha lan ne üzücüsü direk taşak geçerim ki" derdim fakat geçmedim ve geçemiyorum efendim. her ne kadar gol de kaçırsa goller de kaçırsa bir futbolcuyu bu kadar üzmenin yerin dibine batırmanın insanlığa sığan bir şey olduğuna inanmıyorum. kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına kesinlikle yapmayın dostlar, aynı duyguyu siz yaşasanız bunları kaldıramayabilirsiniz bile. futbolcuyu eleştireceğine yönetimin başındaki gözlüklü tombiği eleştirseydi bazı bünyeler bugün fbnin hali çok daha iyi olurdu kanaatimce. ha bir de lille maçında turu güiza getirirse yaşanacakları çok merak ediyorum. o taşak geçtiğimiz "aaa kaçırdığı gole bak lan oha kazma hahaha" dediğimiz adam bugün dünyanın en iyi milli takımı olarak kabul edilen ispanya milli takımına aralıksız çağırılıyor. demek ki sorun sadece onda değil.
binlerce insanın bir oyuncuya yüklenmesi sonucu olağan bir durumdur. hiç bir futbolcu böyle hatalar yapmak istemez. aldığı paranın hakkını vermek ister. yapamayınca yuhalanması terbiyesizliktir.
ne olursa olsun güiza'da bir insan. artık ne kadar gol atsa da insanlara yaranamıyor. kaçırdığı goller insanların gözüne çöp gibi batıyor. takım için bir şeyler yapmaya çalışan iyi niyetli bir futbolcunun ıslıklanarak gururunun kırılması çok kötü bir olay. adamı sonunda ağlattılar. adamın morali sıfır oldu şimdi. bu mudur yani? yazık adama. sanki ananızı mikti. ne bu nefret?
koskoca adamı ağlatanlar utansın. karısına laf ediyorlar,oyununa laf ediyorlar, ıslıklıyolar,yuhluyorlar, küfür ediyorlar, hangi insan evladı bu kadarıyla baş edebilir. yazıklar olsun fair play'in daha f'sini bilmeyenlere, holiganlara, spor'un bilincine varamayanlara! adamı, milyon dolarları veren kulüp koruyo, sen hala okadar para aldı yok bıd bıd bıd,senin cebinden mi çıktı para şerefsiz.
bir futbolcunun kendini gösterememesi sonucu * taraftar tepkisi karşısında gözyaşlarını tutamamasıdır. futbolcu da bir insandır ve duygulara sahiptir tezinin canlı ispatıdır.
transfer edilip çeşitli goller kaçırdığından beri güizayı diline dolayan, küçük emrahtan başlayıp çeşitli maymunluk çerçevesinde sıfatlar yakıştıran çok değerli gs ve bjk taraftarlarının birden güizanın en büyük savunucusu olup; Fb taraftarına "insan olmama" sıfatını yakıştırması; insanın aklına türlü şeyler getirmektedir.
(bkz: suç atmak için fırsat kollamak)
(bkz: iki yüzlü davranmak)
yahu adam 1.5 yıldır kaç defa gol kaçırdı kaç defa pozisyon mahvetti adama demediğinizi bırakmadınız, aksine fb taraftarıyla dalga geçtiniz, şimdi bir maçta ağladı diye elinize fırsat geçti, taraftarımıza demediğinizi bırakmadınız. çok savunduğunuz insanlık bu mu yani? tamam, güiza da bir insan, böyle bir muamele görmemeliydi belki, pozisyon kurtardığı zamanlar da oldu; ama fb taraftarının da bir sınırı var kardeşim. gazetecilere klübü ve kendisi hakkında abuk sabuk demeçler veren, ülkesinde gol kralı olup fenerbahçeye geldiğinden beri bile bile kılını kıpırdatmayan, klübünde zorla oynayan bir oyuncu sizin takımınızda olsaydı taraftarınızın tepkisi ne olurdu tahmin edemiyorum *
