bu konuda cesitli farklı dusunceler var. arapca da bir kelime bir cok manaya geliyor. bir tefsire gorede
Sorumlu davranmış olanlara ödüller var -inne l-müttekıyne mefâzâ (78:31)
Bahçeler, asmalar -Hedâika ve e'nâbâ (78:32)
Uyum içinde salkım salkım üzümler -Ve kevâibe etrâbâ (78:33)
Dolu dolu kadehler -Ve ka'san dıhâkâ (78:34)
Görüldüğü üzere bir önceki ayet olan 78:32'de bahçeler, üzüm asmaları geçiyor. 78:33'teki kevâib işte o asmalarla ilgili. Kevâib, çoğuldur; üzüm daneleri demek. Tekil hali olan ka'be ise "dane"dir.
Ka'betü e'nab: üzüm danesi
"Ka'be"nin üzüm danesi anlamına geldiğini anadili Arapça olan herkes bilir. Çoğulu "kevâib"dir; üzüm daneleri anlamına gelir. Ka'be kelimesinin başka bir çoğulu olan unkûd ise salkım demek.
Sonra, şuna dikkat edelim: 78:33'te kız ya da huri anlamına gelen hiçbir isim yok; yaşıt diye algılanan atraban ise sıfattır; ayette bulunmayan "kız"ı değil ayette bulunan "kevâib"i tanımlar.
Açıkça görülüyor ki 31, 32 ve 33 ncü ayetler arasında mantıki bir anlatım ve anlam örgüsü var:
Bahçelerde asmalar var (78:31);
asmalardan devşirilen dane dane üzümler ki her biri ötekine denktir (78:32);
ve üzümlerden yapılıp dolu dolu kadehlerde sunulan içecekler (78:33).
Bu üç ayetin üçü de bahçeleri, meyvaları ve içecekleri anlatıyor: son derece uyumlu bir bütünlük içinde. Araya sokuşturulan yaşıt (kızlar) ise bahçelerin, asmaların ve içki kadehlerinin uyumunu ve bütünlüğünü bozar.
Atraban kelimesine gelince, nedense hep yaşıt diye algılanmış bu kelime. Oysa denk anlamına da gelir. Ki bu ayetlerde meyvaların biribirine denk olduğu vurgulanıyor. Örneğin her bir üzüm danesi ötekilere renk, boyut ve tad bakımından denk olup biri ötekine oranla biraz çelimsiz, tadsız, çürük değildir.
alıntı teblig.net
bazılarına gore huseyin uzmez tipli insanların cevirdigi tefsir size aktarılan gibi olur.
yazar notu;arapca bilmedigim icin bu konuda yorum yapmaktan kacinirim.
Cennette sunulması beklenen hediye, eğer pipimizi çürümeden cennete götürebilirsek, Bilmiyoruz öteki tarafta seks varmı. Eğer free seks düşüncesine kapıldıysak, sanırım cenette gidemeyeceğiz. Bu hatun kişilerlede karşılaşamayacağız.
kur'an da geçen, erkeklere cennet'te vaadedilen bir şeydir.
evet böyle bir şey geçer. ama bir de tamamının mantığını çözelim hep beraber.tam sureyi bilmiyorum. ama okuduğumdan mükevellit şu mantık hakim surede...
isteyen eşlerini, isteyen bu hurileri seçecek. şimdi dünyevi hayatta zaten eşini başkası için terketmiş adam bu hurilere erişemeyecek. ayrıca, dünyevi hayatta eşine zorla katlanmış adam da cenneti hakedecek midir bilinmez.
terketmemiş adam eminim ki eşlerini seçecektir.
bekar olan adamlar ise hurilere gidecektir.
hadi onu bunu bırakalım belki sadece hizmet için huriler olacaktır. niye hep seksi düşünüyoruz. insan olduğumuz için değil mi? bir de ruhumuzla düşünelim durumu.
cennetteki seks muhabbetine gelirsek. cennette irade duyguları olmayacağı için seks olmaz. yani acıkmayacaksak, susamayacaksak ne seksi yahu. olmadı bir de sıçalım oraya buraya yediklerimizi. dini kitaplarda geçen cennet terimleri sadece anlamamız için yapılmıştır ve yazılmıştır veyahut indirilmiştir, herneyse.
heh unutmadan ekleyeyim : "insanoğlunun bildikleri, sonsuz büyüklükte olan bir çöldeki bir kum taneciği kadar bile değildir." kaynak: kur'an
yazar der ki: herkesin görüşleri farklıdır. inananlar, inanmayanlar, farklı şeylere inanlar. bırakın huriyi muriyi. insan olmayı başaralım da sonra hayvansal dürtülere geçelim.