aynı ağırlıkla uyanmak, aynı ağırlıkla güne devam etmek, aynı ağırlıkla gülmek, aynı ağırlıkla insanların dertlerini dinlemek, aynı ağırlıkla yemek yemek, aynı ağırlıkla otobüse binmek, aynı ağırlıkla bu yazıyı yazmak gibi bir hededir.
her şeyi aynı kalp ağırlığıyla yaparsın her şey eskisi gibidir bir tek sen yarım yamalaksındır. birini kaybettikten sonra yaşarsın bunu, ya çok sevdiğin biri ölmüştür ya da çok sevdiğin biri dönmemek üzere gitmiştir senden, yani bilirsin bittiğini onun için. öyledir işte zaten zor olan hayatı daha da bir zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
gögüs teki agri eger ne bebek ne de kadin poposuysa, sahis o agriyla yataga yattiktan sonra büyük ihtimalle kalkamaz. o gece bütün dualarini edip öyle uyumasini kendisine tavsiye ederiz.
gögüsteki agri, kalp krizinin artik " üc vakit icinde ordayim" dedigi bir durumdur. yani öyle bir agriyla yatip uyuyan adam, aklinda "intihar" olan adamdir. o vaziyette yatip bir de uyursan, sen uyurken krizi gecirir, ve rabbinin yaninda uyanirsin. yani o uykudan seni uyandiran....karin olmaz.
sevgiliyle yatılıyorsa normal ağırlıktır. erkekse sevgili kız arkadaşı göğsündedir. kızsa ağırlığı taşıyan, muhtemelen çocuk üstündedir. artık uyurlar mı bilmem. *