özellikle balkanlar ve kafkaslardan türkiye'ye göç edeli bir asır bile olmamış kişilerin, anadolu ve mezopotomya'nın asli unsurlarına nispet edercesine abartılı, bağnazlık raddesine varan bir türk milliyetçiliği içerisinde olmasıdır.
Bir tepkidir. Azinlik oldugunuz, size surekli istenmeyen komsuymussunuz gibi muamele gosterme potansiyeli olan bir toplulukta bulununca takindiginiz tavirdir. Haklidir.
atatürk'ün göçmen olduğunu savunanların haklı bulduğu milliyetçilik. (ara: akıl fikir)
görüyoruz ki sağlam temellere dayanan bir milliyetçilik değil. benim çıkarımım göçmenlerin şövenistçe, avrupa'dan gelmelerinin de yarattığı üstünlük kompleksiyle* olacaktır ki kendilerini türkiye'nin wasp sınıfı olarak görmeleridir. "en milliyetçi biziz, en vatansever biziz; siz anadolulular köylüsünüz ve yobazsınız!." tavırları bundandır.
göçmenlerin milliyetçiliğinin abartılı olması çok önemli değildir, sorun da değildir. asıl mesele kendilerini ülkenin gerçek sahibi sanıp, ülkenin diğer unsurlarını aşağılamalarıdır.
Makedonya'dan 70'lerin başında göçmüş bir aileden geliyorum. babam, orada yaşarken Türklüğünü kaybetmemek için dedemin evde Türkçe dışında Makedonya yada Arnavutça konusulmasını yasakladığını anlatır...okullara bile Makedon okulu yerine Türk okullarına gitmişlerdir sırf özümüzden uzaklaşmamak için.aşırı milliyetcilik buysa böyle bir aileden geldiğim için gurur duyuyorum..Atatürk'ümüz de göçmendi ve bu topraklarda yaşamamızı ona borçlu olduğumuzu hatırlatmak da fayda görüyorum..
Atatürk'de bir göçmendir diyen arkadaşın buradan tarih öğretmenine selam göndermek istiyorum . Atatürk bir Osmanlı askeridir . Osmanlı'da bir Türk devletidir yani neymiş Atatürk Osmanlıymış dolayısıyla da zaten Türkmüş . Ha bunu Selanikte doğduğu için diyorsanız araştırıp bakarsanız Selanik zaten Osmanlı toprağıydı ki açıp yunancayada bakarsanız bazı sözcüklerin türkçe söylenişine ne kadar benzediğini de görebilirsiniz . Burada büyük bir aydınlanma yaşadığımıza göre gelelim göçmen kardeşlerimizin milliyetçiliğine .
bak bu milliyetçilik mevzusunu son zamanlarda çok kurcalıyorsunuz Trabzona doğru uzanalım buradan . Hayatınız boyunca göremeyeceğiniz milliyetçiliği görürsünüz orada . Niye biliyor musunuz ? Çünkü bu insanlar işgal zamanı evlerinden , yurtlarından zorla göç ettirilmiş bilmedikleri şehirlerde ya da göç sırasında helak olmuşlardır . Yine aynı şekilde mübadele dönemine gidelim bir takım haysiyetsiz şerefsiz ermeni ve rumlar yüzünden kardeşimiz gibi olan rumlar hatta çoğu Türklerden daha Türk olan bu kardeşlerimiz zorla göç ettirilmişlerdir . Ki ben babasının adı Agop olupta kızına melike gibi isim koyabilen şahane insanlar tanıyorum . .Siz bu insanların yaşadıklarını anlayamazsınız , onların içinde ki aitlik duygusunu , vatan sevgisini anlayamazsınız . Çünkü onlar bu toprakları kaybetmenin evsiz yurtsuz kalmanın nasıl bir nane olduğunun farkındalar ama sen sadece klavye başındasın . insanlara ırkçı vatana da bir avuç toprak gözüyle bakmayı bırakırsak ne güzel kafalar olacak .
--spoiler--
özellikle balkanlar ve kafkaslardan türkiye'ye göç edeli bir asır bile olmamış kişilerin, anadolu ve mezopotomya'nın asli unsurlarına nispet edercesine abartılı, bağnazlık raddesine varan bir türk milliyetçiliği içerisinde olmasıdır.
--spoiler--
osmanlı zamanında tehcire zorlanan türkmenler, karamanoğulları vs. türk topluluklarının osmanlının çökmesinden sonra oralarda kalmış olanların torunlarını bu şekilde ötekileştirenler yüzündendir bu milliyetçilik.
sadece bunun gibiler yüzünden de değil, göçmen milliyetçiliği:
çok değil, bundan bir asır kadar önce gürgün'de ve muhtelif köy, kasaba, şehirlerde bacılarına tecavüz edilen, akrabaları petrova'da ve diğer birçok yerde diri diri yakılan, eşrafı kavala'da komitacılar tarafından türlü işkencelerle öldürülen kişilerin milliyetçiliğidir;
yetmemiş gibi, balkan savaşlarında, 1.ve 2. dünya savaşlarında, bulgar hükümetinin 1970'lerde dalga dalga başlayıp 1985-89 zamanı had safhaya ulaşan asimilasyon politikasını yaşamış türklerin milliyetçiliğidir;
bu da yetmemiş gibi, atalarının topraklarına - anadolu'ya göçe zorlanınca analarını, hastalarını, karnı burnunda hamilelerini, babalarını, bebelerini, çocuklarını, eşlerini alıp, bütün hayvanlarını, topraklarını satamadan, ya da neredeyse bedavaya satarak bırakıp, türkiye yoluna düşenlerin milliyetçiliğidir;
yetmedi, türkiye'de okula gönderdikleri çocuklarına "sünnetli misin?", "siz nesiniz, gavur mu?", "türkçeyi nasıl öğrendiniz?" diye sorulanların milliyetçiliğidir.
___________________________________________________________________
yani kısaca;
balkanlar'da türk diye bacısına tecavüz edilmiş, atasına işkence edilmiş, türk diye hor görülüp dalga geçilmiş, küçümsenmiş, azınlık diye ezilmeye kalkışılmış halkın, türkiye'ye göçünce de oradaki bazı soydaşları tarafından gavur, soyu belli olmayan, yabancı gibi görülmesi dolayısıyla "abartılı" bulunan milliyetçiliktir.