cahillerin yapabileceği bir şeydir. şöyle ki; bizler selanik göçmeniyiz. vakti zamanında kayseri'ye gelmişiz. kayseri'nin bir köyüne... babamın amcası da muhtarlığa adaylığını koymuş ilerleyen yıllarda. sonra seçimi az bir farkla kaybetmiş. bir köylü ise babama ''amcan çok iyi bir adamdı ama göçmen olduğu için kaybetti'' diye beyanatta bulunmuş. siker misin sabaha mı bırakırsın olayı işte aynen böyle bir şey. neyse, cahillerin yapabileceği bir şey diyorduk. evet. çünkü bugün çanakkale, eskişehir, kütahya ve sayamadığım iller türkiye'nin ise, o zamanlar da selanik öyleydi. düşman gelse en önden sen kaçarsın yavşak. hele ki bu ayrımı türk milliyetçisi bir sülaleye yapıyorlarsa, yazıklar olsun.
Bulgaristan göçmeni olduğumu söylediğim ve "sen Hristiyan mısın?" sorusunu soran insandır. Aynı zamanda bu insan Elhamdülillah Müslümanım cevabını alır.
sanıyorum bu algı 1989 senesinde büyük göç ile ortaya çıktı. işe dört elle sarılınca mesai yapmak istemeyen, o paraya çalışılmaz, bu koşulda çalışmaz diye iş seçen insanlar işlerinden oldu. Bu nedenle kötülenmek istenmiş olabilir soydaşlar.
