kişinin sevdiği kişi hakkındaki temel düşüncesidir. öyle ki herkes için sıradan olan bir insan, seven için dünyanın en süper kişisi olmaktadır. iyidir hoştur da e sonra nolur koca hayal kırıklığı elde kalır.
gerçek anlamda yapılabilmesini dilediğim eylem. bitki olur, hayvan olur, sevgili olur alsak beslesek gözümüzde büyüse, serpilse orada. gözümüzün bebeği olsa hatta. bence hayat çok daha güzel olabilirdi.
(bkz: kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan)
farkında olmadan olduğundan fazla görmek, değer vermek, anlam yüklemek.
gönlünüzde ki mertebeyi vermektir.
herkesten farklı ve özel bir yere koymak. özelleştirmek ve önemli hale getirmek. hak edene yapıldığında güzeldir. sevginizle beraber büyür gider gönlünüzdeki yer. tersi kötüdür dikkat etmeli.
--spoiler--
suyun kaldırma kuvvetine dayanarak içiyorum, içimdeki cenazeni kaldırmak için.
beynim sinir krizleri geçiriyor, büyük yas var kalbimde.
evlat acısı gibiydi hunharca gidişin.
oysa ben sana analık bile ettim, çok büyüttüm gözümde.
--spoiler--
mantığını kaybeden insanların problem ve olaylara olduğundan fazla anlam yükleyerek onları önemli görmesi olayıdır. duygusal insanlarda görülür daha çok. mesela sevgilisiyle ufak çapta bi tartışma yaşamıştır ancak bunu gözünde büyüterek herkese "ayrılacağız" şeklinde abartarak ve daha kötüsü buna gerçekten inanarak anlatmıştır. buna gözünde büyütmek denir. *
ayrıca tembel bir insanın yapması gereken şeyleri dağ boyutu biçiminde görüp bi türlü yapmak istememesi ve bunu beceremeyeciğine inanması olayıdır.
bunu, insan dışı her şeyin üstünde uygularsanız bir zarar gelmez ama gayri ihtiyari, bir insanı çok fazla büyütürsünüz ya işte o durum yüzde doksan olumsuz sonuç verir. çünkü o kişiye ulaşmadan siz kendi kafanızda öyle yazıp çizip büyütmüşsünüzdür ki o kişiyi, sanki sizin kafanızdakilere uygun yaşıyor, sizin düşündüklerinize göre hareket ediyor gibi. ve an gelir o kişiyi tanıma fırsatı bulduğunuzda bu sefer soğuma ihtimaliniz artar ve düşlediğiniz gibi biri olmadığını anlayınca -ne kadar düzgün bir insan olursa olsun- boşluğa düşer gibi hissedersiniz. sizin kafanızdaki kurguları karşılayamaz o kişi. ama bu sizin kusurunuzdur. o yüzden dev yapmaya gerek yok insanları. evet onlar öyle gözükmeye çalışır ama siz onların oyununa gelirseniz karlı onlar olur. bu yüzden bir mekanı, bir olguyu büyütün istediğiniz gibi, çünkü onlara ulaştığınız an pek fark bulamayacaksınız zaten. ama insanı baz alıyoruz burada. o yüzden pek büyütmemek gerekir.
bazen hayranlık duyulan ve yakından tanımadığın birini gözünde büyütmek hatta ilahlaştırmak yaratıcılık açısından verimli olur. ancak dozunu iyi ayarlamak veya o kişiye yakından bakmak gerekir. çünkü hiç kimse mükemmel değildir ve bunu beklemek mantık dışıdır.
Bazen insanların niteliklerini büyütürsünüz gözünüzde, hele özenilen birisiyse bu durum vahim. Sana anlamsız gelen şeylerin sırf o büyüklük hissi yüzünden bağlısı olursun, en azından öyle görünürsün. Asıl görünürde olan yapmacık olduğundur. Şuan farkında olduğum ama nasıl kurtulacağımı bilmediğim şeydir, farkındalık da eklenirse bu olaya kişi kendini özentilikle de suçlar.kendini suçlayan insanın ruh ve sinir hastalıklarına kadar yolu var. Ne yapmıyomuşuz? Otu boku gözümüzde büyütmüyomuşuz..
şöyle bir durumu olur aslında: insanları ve hayatı gözünde büyütmeyince daha mutlu ve başarılı oluyorsun doğru evet ama bu kendiliğinden olursa oluyor, gözünde büyütmemeye odaklanırsan ister istemez şaşıyorsun ve gözünde büyütüyorsun insanları ve de hayatı.