yüzeysel olarak doğru zannedilmekle beraber teknik olarak yanlıştır.
yüzeysel olarak, görme eylemini "göz organı ile iletilen ışık fotonlarının beyinde yaptığı yansımalar/değerlendirmeler" olarak tarif edilmesi nedeniyle kör kişiler, ya da gözlerini yumanlar birşey görememiş sayılacaktır, burası malum; başlığın iddiası da bu zaten: yüzeysel...
halbuki teknik olarak, görme göz tarafından değil, beyin tarafından gerçekleşir. dolayısıyla karanlıkta dolaşan yarasalar veya göz organları olmayan -ya da işlevsiz olan- insanlar ve dahi hayvanlar pek ala görebilmektedir. belki renklerden habersiz olabilirler; ancak bulundukları ortam ve temasa geçtikleri cisimler beyinde bir şekil ve harita oluşturur. bakınız ilginçtir, doğuştan kör olan insanların beyin (f)mri'ları incelendiğinde görülmüştür ki, bu kişilerin beyinlerinde görme lobu olarak bilinen görsel (visual) bölge cisimlerle temasa geçtiklerinde aktif hale geçer, ışıl ışıl olur. bu ne demektir? teknik olarak bu insanlar görüyor demektir. yani dokunma, işitme ve tat alma duyuları, hatta yeni denenen elektronik yardımcı duyularla bir şekilde beyine ulaşan bilgi görme lobunda şekillenmekte, böylece "görebilmekte"dirler. beyin ve organik sistemler kameralı telefon gibi değildir, yani merceği kapatınca bilgi akışı engellenmez.
bir ara notu olarak: sadece görme değil, tüm duyular beyinde gerçekleşir.
elbette göz organı ile doğup büyüyen, dolayısıyla beyninin görme lobunu bu organdan gelecek ışık bilgisine göre terbiye eden insanlar gözlerini ilk kapadıkları an bilgi akışını kesmiş olacakları için hiçbir şey göremeyeceklerdir. gelgelelim gözlerini kapalı tutmaya devam ettikleri müddetçe, yarım saat içinde bile çevreleri ve cisimler hakkında yeni bir algılama adaptasyonu ile bilgi akışı başlayacaktır. neden? beynin plastik yapısı, yani değişen şartlara uyum sağlayabilme kapasitesi yüzünden.
bunu şöyle hayal edin: gece görüş kamerasıyla çekilen görüntülerde renk olmamasına rağmen görüntülenen ortam bir şekilde okunabilmekte, anlaşılabilmektedir. yani gözleri olmadığı için renklerden mahrum olan bir beyin de pekala görebilir; belki renksiz, ama görmenin ana amacı olan "geometrik ortam tespiti" işlevini yerine getirerek. zifiri karanlıkta çok hızlı bir biçimde üstelik milimetrik kavislerle avına çökebilen sonarlı yarasaların da görme yeteneğine bir biçimde ehil oldukları söylenebilir.