baştan anlaşmak gerekirse 'zengin' insandır. şimdi hikayemize geçelim;
gün geliyor sinemaya gidiyorsunuz, ee cool bir bünyeniz olduğundan yanınızda o üç kuruşluk mendilleri taşımıyorsunuz. fransa'dan getirttiğiniz parfüm kokulu o hoş, pahalı mendilleri de evde unutmuşsunuz, hih! o zaman ne yapıyorsunuz? bir tomar para çıkarıp umarsızca siliyorsunuz gözyaşlarınızı. hele sinema çıkışındaki paraları toplayan öfkeli kalabalığı izlemek büyük zevk. birbirlerini öldürüyorlar üç kuruş için yahu.
parayla kağıt mendil almayı akıl edemeyecek kadar salak, mikroptan kısa bir süre içerisinde gözlerini kaybedecek insandır. **
(bkz: gözyaşlarını parayla silen insanın dramı)*
o paralara, yediden yetmişe milyonlarca insanın dokunduğu düşünülürse çok büyük bir yanlışın içinde olan kişidir. yazıktır, günahtır; suratı kapkara olacak, iğrenç sivilcelerle dolacak, ona buna hava atamayacak...
zengin taklidi yapan troll'lük yaparken her gün defalarca kez el değiştiren mikrop yuvası banknotlarla gözünü silip ertesi gün o gözün iltihap kapması sebebiyle hastaneye koşacak kadar zengin kişidir. önceden 357 kere yazılmış gözüm, ama inci sözlük buraya 10 basar he, belirtmek istedim.*
o kadar parası olan adamın, kalkıpta normal yurdum insanı gibi, sinemaya gitmesini yadırgadığım durumdur. bu tip kişilerin genelde evlerinde kendi sinema sistemleri olur ve ceplerinde nakit taşımazlar. ne olmuşta yolunu şaşırıp sinemaya gitmiş, neden ağlamış ve o parayı nereden bulmuştur merak konusudur.
paranın her derde deva olduğunu gösteren durumdur. bir anlık olsun sadece bir anlık herkesi herşeyi unutturur.sadece bazı şeyleri satın alabilir.karaktersizlerin insanlığını,kişiliklerini parayla sattığı,gözyaşlarını sildiği onların yalan dünyalarında dosttan ve sevgiden daha önemli olduğunu gösterir.