kesinlikle türk kızlarının yüzde 90'lık grubunu oluşturan kadın türü. kendileri terkederken dünyanın en acımasız varlığına dönüşür, ayrılmak istememenizi gurursuzluk, eziklik olarak algılar. hatta bırak peşimi diye azarlar, sizi yapışkan, yılışık bir adam gibi gösterir; ama terkeden erkek olunca beni kullandın diye suçlar, beni sadece isteklerin için yanında tuttun der, sürekli mesaj atıp arayarak ağlar, sızlar, her türlü duygu sömürüsünü yaparak vicdanınıza oynar ve geri dönmenizi ister. tabi erkekte de korumacı içgüdü var ya, yıllarca film ve dizilerle kafaya işlenen sevdiğine sahip çıkma klişesi var ya, adam geri döner. işte o zaman istediğini gözyaşlarıyla elde ettiği için başta yalvaran o değilmiş gibi o acımasız kadına nasıl dönüştüğünü hayretle izlersiniz.
boş lafla olmaz, kendi hayatımdan örnek vericem. zamanında daha 2-3 aydır sevgili olduğum kızla bir gün dışardayken telefonuma bi mesaj geldi. "kimsiniz, numaranızı telefonumda buldum". mesaj aynen böyle. ona gösterdiğim anda kızın rengi attı, "eski sevgilimin numarası bu" dedi. tabi bu sefer de ben güzel bir hassiktir çektim. benim numaramı bu adam nereden buldu amk? anlattı. meğer hanımefendi o arkadaşın telefonunu ayrıldıktan sonra hala kullanmaya devam etmiş, bi de benim numarayı o telefonun hafızasına kaydetmiş, üstüne bi de bana haber vermeden onunla telefonu verme bahanesiyle buluşup numaramı silmeden telefonu adama vermiş. "e yuh amk" dedim tabi. neyse o gün o soğuklukla geçti. ertesi gün adam bu sefer beni aramaya başladı. tabi ben telefonu açmıyorum. kıza haber verdim, "şuna bi şey de bak benim başımı belaya sokma" dedim. meğer eleman benim kızla sevgili olduğumu anlayıp kızı tehdit etmiş. bunun üzerine kız bir de "son buluşmamıza zaten silahla geldi" demez mi! oha amk dedim resmen aşiret dizisinin içinde kaldık lan. kusura bakma bu üçgene ben girmicem dedim ve bıraktım. o gün ayrıldım, hatta mesajla ayrıldım. tabi sonrası ağlamalar, sızlamalar, korkaklıkla suçlamalar, beni yarı yolda bıraktın demeler (sanki 500.000 tl borç takıp kaçtık amk) gırla gitti.
ben bu duygu sömürüsüne dayanamayıp tekrar konuşmaya başladım. çünkü bir insanın benim yüzümden acı çekmesine dayanamadım. aslında sevgili miyiz değil miyiz bilmememe rağmen gayet samimi bir şekilde devam ettik. ama sevgiliyiz gibi bana trip atıyor, hatta zamanında bırakma diye ağlayan kendisi olmasına rağmen benim onun duygularını sömürdüğümü iddia edecek kadar ileri bile gidiyordu. işte o gözyaşları olan kadın gitmiş, yerine gücü tekrar eline almanın verdiği ukalıkla övünen şeytan gelmişti. ve tabii ki gidip başka biriyle sevgili oldu, beni de ihmal etmeye ve bir bok yığını gibi kenarda bırakmaya başladı. aramalarıma dönülmüyor, mesajlarıma cevap verilmiyordu. tamam dedim, kenara çekildim.
peki sonra ne mi oldu? tabi aradan birkaç ay geçip o eleman kendini dehleyince yine bana döndü. ve ben de hayatımda ilk defa bir kızı küfür ederek kovdum. ondan sonraki bir iki konuşma denemesinde de benden aynı tepkileri görünce çok şükür şu anda siktir olup gitti hayatımdan. ben de kadınların gözyaşını masum olarak en son küçük bir kız çocuğu iken dökebileceğini tecrübe etmiş oldum.