en harbi şirindir.
neyse odur. olduğu gibidir.
şekil yapmaz, gülücük dağıtmaz.
insani hırslarının peşinde koşar.
sürekli polyanacılık oynamaz.
her seferinde hüsrana uğrasada yılmaz.
tekmeyi yesede surat yapmaz, tavır takınmaz.
sayesinde şirinler toplumu hep birşeyler öğrenir.
sinirli şirin ile kendisinden başka doğal olan yoktur.
her bir şirinde olduğu gibi bu şirinde de bir insani özellik vardır. her biri birer kişiliktir aslında. bu yavşak diye tabir ettiğimiz şirin efendi de çevremizde bolca vardır. herşeyi bildiğini sanıp çok konuşan tiplemedir.
içten içe şirine'ye vurulmuş, köyün saf delikanlısıdır.
kendisi bir gün süslü şirinin malikanesinde şirine'yi kötü emellerine alet etmeye kalkışmış ancak görme sorunu yüzünden süslü şirini şirine sanıp ona yapıştırmıştır. olan süslü şirin'e olmuştur.
Çok şapşal bir şirindi bide hep onun çıkarımlarını sacma bulunca yada bilmiş bilmiş konuşmaya başlayınca diğer şirinler ki bu genellikle bölümün sonlarina dogru olurdu; ona fırlatırlardı baş aşağı düşerdi gözlüğü yamulurdu...