Bilgisayarla tanıştıktan 3 ay sonra gözlük aldık, ki bu da yaklaşık 10-11 yaşındaydım.
ilk gözlüğüm çerçeveli yuvarlak çirkin bir şeydi. Baktım böyle olmayacak kırdım, gittik yarım çerçeveli gözlük aldık. Lise başlayana kadar onunla idare ettim.
Liseye başlarken çerçevesiz gözlük aldık ve uzun yıllardır böyle gidiyor. Seviyorum çerçevesiz gözlüğümü.
Eğer gözlük sevmiyorsanız ve eğer gözlüğünüz çerçeveli ise. Hele hele şu son yıllarda trend olan sikimsonik kalın çerçeveli ise,
canım gözlüğüm o rahatsız pis lensler asla senin yerini tutamaz. bir aydır gözlüğüm kırıktı çekmediğim çile kalmamıştı bu lensler yüzünden. gözünü kaşındırır, kurur acıtır batar. aman aman allah düşman başına vermesin.
bu gün çözmeye çalıştığım olasılık sorusunu hatırlatmıştır.
bir sözlükte gözlüklü yazarlar, gözlüksüz yazarların iki bölü üçüdür.
yazarlardan rastgele seçilen iki yazarın gözlüksüz gelme olasılığı altı bölü on yedi ise, sözlükte kaç tane gözlüklü yazar vardır?**
Gözlerin de miyop,presbiyopi,hipermetrop gibi hastalıklar bulunan ve bu neden ile gözlük takmak zorunda kalan genç ve yaşlı yazarlardır. Sözlükte ve bilgisayar başında bolca vakit geçiren gözlüksüz yazarların da bir süre sonra erişeceği mertebe de olabilir. dikkat etmek gerekir.
gözlüğü çıkarınca gözlerini kısarak bakan yazarlardır
yağmurlu havalarda gözlüğün camları ıslanınca silecekleri çalıştır diyen şapşal arkadaşları vardır bu yazarların
dört göz diyen dövülesi kuzenleri vardır
evet bu benim.
- hangisi?
- şu gözlüklü olan var ya o.
gibi konuşmalara mağruz kalan yazarlardır. yine de gözlükleriyle olmaktan mutludur. gözlük onun herşeyidir, olmazsa olmazıdır. lens takmayı da düşünmez. kendiyle barışıktır.