gözlük takmanın getirdiği zorluklar

entry44 galeri0
    44.
  1. güneş gözlüğü varken sigaranın ucunu görememektir.
    0 ...
  2. 43.
  3. gözlüğün gözde takılı olmasına rağmen, nerede diye aramak...*
    0 ...
  4. 42.
  5. sürekli bir kere versene takayım diyerek orospu misali elden ele dolaşması.
    0 ...
  6. 41.
  7. 3d sinemada ve yağmurlu havalarda sorun yaratması.

    oysa lens öyle mi.
    1 ...
  8. 40.
  9. yaklaşık sekiz yıldır taktigim için burun kemiğimin bile biraz şeklinin değiştiğini düşünüyorum, eğrilik oluştu sanki biraz. onun dışında yatarak televizyon izleyememek, kitap okuyamamak.yağmurlu karlı havalarda önünü görmeden yürümeye çalışmak,aslında tikim olmadığı halde sürekli gözlüğün duruş pozisyonunu düzeltmek, bi ortamda silmek için gözlüğü çıkardığınızda herkesin "aa bi bakiyim gözlüksüz nasıl görünüyorsun" demesi ve akabinde gözlüğün kendilerinde nasıl durduğunu görmek için denemeleri, biriyle sarılırken gözlüklerin çarpısmasi, güneş gözlüğü takamamak, dakika başı gözlüğü silmek zorunda kalmak vs.
    2 ...
  10. 39.
  11. maalesef benim de bazen çektiğim zorluklardır , risk almayı sevenler için gözünü çizdirmek gibi bir seçenek çıktı. yani ne lens ne de gözlükle uğraşmak istemiyorsanız direk çizdirin.

    ufak bir liste

    1- burunda yaptığı izler
    2- camların kirlenmesi
    3- yatarak kitap okuyamamak *
    4- kulak üstlerini tahriş etmesi
    5- halısahada yaşattığı kararsızlık
    6- bir ömür verilen inek imajı
    7- soğuk sıcak geçişlerinde üzerinde oluşan buhu
    8- nemli bir şehirde oturuyorsanız gözlüğünüzün plastik kısmının terle beraber erimesi
    9- kampta , tatilde , denize girerken her yerde oluşturduğu sorun.
    10- kask ve gözlük ikilisi en iğrencidir.
    11- olaki lens taktırdığınız çevirmedeki polisin ehliyette gözlük yazıyor sen lens dakıyon la. ver bi çorba parası. diyaloğu.
    4 ...
  12. 38.
  13. kulağı acıtması, ağır geliyor zira.
    göz alıştıktan sonra, gözlük çıkarıldığına kişinin sanki farklı bir dünyaymış hissine kapılması.
    yukarı bir yerlere bakılacaksa, kafanın da kaldırılmak zorunda olması.
    kirpikleriniz upuzunsa, gözlük camına yapışan kirpikler, yok yapışmasın diyorsanız, nineler gibi burnun ucuna indirilmiş bir gözlük.
    ve her daim o lilamsı morumsu çerçevenin yansıması.

    edit: unutmuşum, bir de burunda iz yapması var.
    0 ...
  14. 37.
  15. yıllarca gözlük taktıysanız o artık sizin bir organınız olmuştur.fakat soğuk-sıcak ilişkisini dengeleyemeyen ve soğuk ortamdan sıcak ortama girlidiginde ortama uyum sağlayamayıp buharlaşan yegane sinir bozucu aksesuara dönüşür!hele de o ortam belediye otobüsü ise, o an cidden rezil rüsfa olursunuz.o yüzünüzdeki iki tane buzlu cam görüntüsünü bir kenara bırakın, önünüzü görememenin verdiği sıkıntı yoktur başka yerde.gözlüğü çıkarıp takılmak istersiniz bir müddet fakat göz derecesi yüksek insanlar için bu daha da risklidir.
    hayatı net görüp,doya doya yaşayamamaktır ya..
    0 ...
  16. 36.
  17. 35.
  18. gönlüne göre toka takamamaktır.. rengarenk cici tokalar gözlüklü kızlarda pek hoş durmuyor ne yazık ki.ya topluyacaksın saçını ya da toka istemiyecek kadar şekil vermeye uğraşacaksın.
    2 ...
  19. 34.
  20. -bir yere bakmak için sadece gözlerini oynatmanın yetmemesi, görmek için başını çevirmen.
    -yan yatar pozisyonda kitap okuyamamak.
    -derecesi yüksekse camın her yerinin odak yapamaması sonucu dingil baş ağrısı.
    -eşşek gibi gözlerinin küçük gözükmesi. (yoksa aslında ancelina coli gibi dişiyim de hep bu gözlük yüzünden hakkımı yiyolar.. (burda random gülüş var güzelim))
    -sürekli ciddi bi ifadeyle gezinmek.
    -istediğin kıyafeti giyememek. şöyle ki, gözlük takığımda kuantum fiziğini çözmekle yetinmeyip bir de üzerine egzistansiyalizm hakkında 24000 sayfalık bi tez yazmış ve bu sayede harvard'da öğretim görevlisi olma teklifi almış ultimate bünye gibi gözüktüğümden çiçekli etekler falan giyemiyorum hafız. gençliğimi yaşayamadım lan resmen, siyahlar içinde geziniyorum.. 35 derece sıcakta kot pantolon- siyah dantelli gömlekle gezmek nasıl pis bir duygudur bilir misin rıfkı abi ?

    hayır bi de zamanında bu meredi takmayı ben istedim. allah belamı vermesin.

    sol fıreymde aplamayın olm şu başlığı. içime dert oluyo. bak nezaketle söylüyorum. bak bak bak..
    1 ...
  21. 33.
  22. bir süre sonra gözlüğü düzeltmenin tik haline gelmesi, gözlük yokken de aynısının denenmesi ve parmağın göze girmesi.
    0 ...
  23. 32.
  24. gözlük teorik olarak daha iyi görmenizi sağlasa da pratikte tüm obje ve renkleri olduğundan farklı görürsünüz.. göz numarası ilerledikçe bu deformasyon artar.. heleki 5 miyop 1,5 astigmata sahipseniz hiçbişi olduğu gibi değildir artık..

    hayat görme sorunları olanlar için pek kolay değildir.. küçük yaşta aniden ilerleyen görme bozukluğu (mesela 8 yaşında 1 gibi başlayıp 11 yaşında 5,5'a ulaşan miyop) -ki ekseriyetle boyun uzamasına paralel olarak ilerler- o yaşlarda anlam veremediğiniz ve keyfinizi çok kaçıran baş dönmeleri, baş ağrıları, mide bulantıları yapar.. ayrıca siz koşup oynamak, bir sürü saçmalık yapmak istiyorsunuzdur ve fakat gözlüklüsünüzdür, yapamazsınız, yaparsanız da muhakkak başına bir iş gelir gözlüğün..

    ergenlik döneminde canınız artık oyun filan oynamak istemiyordur; estetik kaygılarınız ağır basmıştır ama çözümü yoktur.. ilk lens denemeleri genelde hüsranla sonuçlanır çünkü mutlaka ya mikrop kapar, ya kaybolur.. spor yapmanız da mümkün değildir çünkü 1-2 derece olsa gözlüksüz idare edebilecekken 5-6 derece bir köstebek kadar kör hissedersiniz kendinizi.. beden derslerinden raporlu olmak gibi hoşlukları olsa da, arkadaşlarınızın törenlerde karizmatik dans gösterileri yaparken size şiir okuma faslının düşmesi pek hoş değildir..

    daha da kötüsü, uzun yıllar gözlük seçimi konusuda size pek instiyatif kalmamasıdır.. küçük dereceli camlar için çerçeve alternatifi neredeyse sonsuzdur ama bardak alti dibi cam kullanacaksanız, maalesef durum o kadar parlak değildir.. "aman görüşü net olsun" diye bir uzaylıya benzemenize neden olan kocaman, kalın çerçevelerle kendinizden nefret edersiniz.. burun izi bıraktığı en hafif hasarlardan biridir.. o iz bölgesinin sürtünmeden yara olması, sapların kulak arkasını acıtması, çerçevenin değdiği bölgelerde artan sivilce potansiyeli.. ve ne olursa olsun gözlüğün ağır gelmesi..

    gözlüklüyken yüzündeki ifade farklıdır, zaten insanların gördüğü sen ile gerçek sen arasında bir dünya fark vardır.. gözlüksüzken gözlük arama ise herhalde insanın düşebileceği en acınası durumlardan biridir.. burnunun dibindeki gözlüğü göremezsin, birilerini yardıma çağırdığında dalga geçtiğini zanneder sonra da çok üzülürler.. sen kendi halinle dalga geçmeyi öğrenmişsindir tabi o an'a dek..

    lens de kolay bişi değildir: yıka, temizle, suda beklet, taktın, takamadın, gözlerin kızardı, eyvah uyuya kaldın, ay gözünden kaydı.. insanların süs olsun diye lens takmalarına akıl sır erdiremezsin, bunu da kozmetik dünyasının işkencelerinden birine gönüllü olmak olarak adlandırırsın..

    nihayetinde bir gün herşey canına tak eder, gidersin, randevu alırsın.. 4 saat içinde muayene edilir, ve ameliyat olursun.. doktorun "%20 nüksedebilir 1-2 dereceye kadar" demesine gülmekten kendini alamazsın, 2 derece nedir ki? o günden itibaren yepyeni bir hayat başlar.. insanlar gözlerinin ne denli büyük ve yeşil olduğunu fark ederler, yüzün kendini bulur, tüm deformasyonlar yavaş yavaş düzelir, yağmur güzel birşeydir artık senin için.. ve ilk güneş gözlüğünü büyük bir hevesle alırsın.. ama en güzeli -ki bunu yaşamayanlar asla bilemezler- sabah uyandığında gözlerini açmanın saatin kaç olduğunu görmek için yeterli olmasıdır..
    1 ...
  25. 31.
  26. gözlüğün burnunuza değdiği bölgelerde sivilce çıkması. insanı öyle çok rahatsız eder ki...
    0 ...
  27. 30.
  28. 29.
  29. bu kişi eğer bir lense sahip değilse ve top oynama hastasıysa işi oldukça zordur,nitekim gözlük kayıp durmaktadır,çıkardığı zaman da dünya anlamsız ve oldukça buğulu görünecektir.
    0 ...
  30. 28.
  31. gözlüğün durması gereken yerde durmayıp sürekli kayması sonucu elin kayan gözlüğü düzeltmesi. Lense geçilse bile artık bir alışkanlık olmuştur el sürekli hayali gözlüğü düzeltmeye çalışır.
    2 ...
  32. 27.
  33. kış günü dolmuşa biner biner binmez gözlüklerinizin buharlanması.
    1 ...
  34. 26.
  35. sahilde çıkarmayı tercih edenlerdenseniz çok zor olabilir. şakir abiyi penelope sanabilirsiniz. aman diyim.
    3 ...
  36. 25.
  37. 24.
  38. her an kırabilirsiniz. hele ki çerçevesiz gözlükse...
    1 ...
  39. 23.
  40. - camları çok kalın değil, çerçeveleri de güzelse, bankamatikle vakit kaybetmeyin, direk halkla ilişkilerdeki fıstığa yönelin. ama yine de temkinli olun. camların kalın olmaması her zaman iyi gördüğünüz anlamına gelmez.
    1 ...
  41. 22.
  42. -müdavimi olduğun cnbc-e dizisinin sonunda, olduğun yerde pat diye uyuyakalamamak.

    -yakın bir yere gideceğinde takmadığın zamanlarda sokakta sana rastlayanları görmezden gelir gibi yanlarından geçip gitmek.

    -uzaktaki birisini kesmek için göz ucuyla değil tüm kafayı döndürerek bakmak.
    2 ...
  43. 21.
  44. "Aşkımız iki gözlüklünün öpüşme çabasıydı;
    Gözlükleri çıkarmak hiç aklımıza gelmedi."
    *
    9 ...
  45. 20.
  46. basketbol, futbol vb sporları daha dikkatli oynamaya sebep olur gözlüksüz oynandığında ise göz numarasının büyüklüğüne göre çember veya kaleyi ıskalama yüzdesi artar, bunun dışında devamlı mercekten bakmanız gerektiği için kafayı dik tutmak gerekir hani şöyle bi kafamı eğip de gözlerimi yukarı kaldırıp sert bir bakış yapayım diyemezsiniz tamam yaparsınız ama karşıda ki adamı çift göreceğiniz için pek de bir anlamı olmaz. o yüzden en güzel çözüm şimdilik lens gibi gözüküyor lazer tedavileri de var ama henüz yaygınlaşmadığı için şimdilik uzak durulması gerekiyor.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük