düşüncelerin kelimelerle ifade edilip anlamsızlaşmasına razı olmamaktır. konuşmak yersizdir, ruhu yansıtan pencere gibidir göz ve oradan sarkan ruhunuz ele verir sizi.. göz bebeğinden akan sel gibi olur duygular, düşünceler... sağır, dilsiz olunur.
ikinci dünya savaşından yıllar sonra, nagasaki ve hiroşima' ya atılan atom bombaları sonucu sevdiklerini kaybeden japonların, anma törenlerini konuşup taziye sunarak değil, saatler boyunca göz göze gelip gözyaşı dökerek gerçekleştirmesiyle gerçekleşendir.
(bkz: rhapsody in august)
gözlerle konuşma olayını en güzel anne kişisi yapar herhalde, özellikle misafir yanında anlatmak istediklerini pek bir güzel anlatır bu yolla.
"-hı ne diyosun ya, böyle göz kırpmalar falan.
--
-gitmemi istiyosun, nereye gidiyim?
--
-sağ tarafta biyer, mutfağamı gidiyim.gözün çıkıcak anne ne diyosun ya?
+mutfağa git çay koy diyorum evlatçığım. ay neclacım bizim kızda böyle işte anlamak istediğini anlıyor sadece."