inatçı aşığın davranışlarla bir türlü idrak edemediği, bir de gözüme bakarak sesli söyle diye dikte ettiği, karşı cins söylese de söylemese de aşığın gene de inanmayacağı aşikar olan cümle.
+ gozlerime bak ve beni sevmedigini soyle.
- tamam necmi söylücem ama lütfen sen de benimkilere bak. başka yerlerime bakma öyle.
+ afedersin leyla. boş bulundum birden.
eski türk filmi klişeleri. gözler yalan söylemezatasözünden yola çıkılarak, dilin göz üzerindeki etkisini vurgulamak isteyen bir cümle.
söylerken gözbebeğindeki büyüme veya küçülmeye, endişe belirtisine ya da yalan söylediğine dair bir belirti bulunabileceğinin sanılması sonucunda meydana gelen sonuç değerlendirmesi.
gözlere bakarak seni seviyorum demek ne kadar zorsa, sevmiyorum demekte o kadar zordur.
aynı durum için gözlere bakarak seviyorum demek ne kadar kolaysa, sevmiyorum demekte o kadar kolaydır.
sonrasında, "allah belanı versin! gözlerime baka baka nasıl söyleyebildin?" sorusu ve allah'ın belasını vermesi konusundaki hırslı duası yer alır.
insan psikolojisine göre gözlere bakarak birşeyler söylemek zordur (belki) ama o gün gözlerine bakmaması senden ayrılmayacağı anlamı taşımamaktadır.
bütün hayal kırıklıkları ve boşa bekleyişlere yol açan arebesk bir cümledir bu.
yalan söylerken makro hareketler* engellenebilmekte fakat göz bebeklerinin büyümesi ve yanakların kızarması gibi mikro hareketler engellenememektedir. buradan da kişinin gözlerine bakılarak yalan söyleyip söylemediği genel olarak anlaşılabilir bir yöntemdir.
çocukluktan bugüne kadar mantığı bir türlü bulunamamış sözdür. insanın gözünün içine baka baka çatır çatır yalan söyleyen milyarlarca insan var. evet belki de dünya nüfusuna yakın insan var. gözüne bakacak da ne olacak ? sanki hipnoz uzmanı. göz, yalan makinası sanki. doğruyu söyleyecek insan, burnuna baksa yine söyler.
bir de emindir ki kendinden bunu soran kişi. omuzlarını tutar karşısındakinin. aklınca gözlerine bakıp dayanamayacak. "sevmiyorum" demeden bırakmaz omuzlarını. çürüttü o omuzları yani.
karşısındakinin kendini sevmediğine inanmak istemeyen aşığın, biraz da türk filmlerinin gazına gelerek son bir umutla sarıldığı cümle.
zira o filmlerde hanım kızımız ya da beyimiz bu repliğin ardından ya ağlayarak uzaklaşır ya da gözlerine bakarak söyler bu cümleyi söylemesine de öyle bir söyler ki karşısındaki şıp diye anlar yalan söylediğini. yani her halukarda sonuç yüzde 99 yalanı ortaya çıkarır. kaçmaz yani bu taktik. işte bu istatistik bu repliği umut verici kılar. o geri kalan yüzde birlik oran da, filmin acılarla devam etmesi için gereklidir eğer öyle bir format seçilmişse yani. kızımız ya da oğlumuzun yine de bellidir yalan söylediği ama karşısındakinin inacağı tutar! falan filan, sıkılım.
halbukisim hayat filmlerdeki gibi değildir çoğu zaman, "gözüme baka baka yalan söylüyor" deyimini de gözden uzak tutmamakta fayda var.
farklı filmlerin farklı sahnelerinde gozlerime bak ve bana doğruyu söyle kalıbıyla girizgah yapılır mevzubahis sahnede.
ardından "gerçekten unuttun mu beni hı" veya "o adamla ilişkin olduğu doğru mu" şeklinde sorular sorulabilir.
soru cevap şeklindedir replikler tabi ama ortamın havası, havadaki romantizm oranı sözcüklerin şekillenmesinde önemli bir paya sahiptir.
bir türlü sevgilisinden vazgecemeyen asik sözü. zanneder ki sevgili olan sevmedigini söyleyince bir anda birakiliverecek. zanneder ki nefret duyacak ona. sadece zandan ibaret oldugunu anladiginda vakit cok gec olacaktir. o heran onu sevecektir iste.
insanı yenik düşüren cümledir. mantıken bitmesi gereken bir ilişkidir... durur sevdiğin adam karşında, bitmesini istediğine inanamıyordur. bir de onu artık sevmediğin düşünceleri kaplamıştır usunu... durur karşında, yanaklarınızı ellerinin arasına alır. söyle der donuk durgun bakışlarla... hiçbir şey diyemezsiniz, sevdiğinizi inkar edemezsiniz... mantıkta başlayan konuşma, dudakların birleşmesiyle sonlanır...