bir şey anlatacağı zaman gözleri ışıldar.bir heyecan olur yüzünde.gülümseyerek anlatır belli belirsiz.el kol hareketleriyle anlatmaya başlar.tatlıdırlar işte.
aslında adam gibi adam, erkek gibi erkek ama gözleri cocuk gibi bakan her seyi anlatan adam/ adamlar.
gözleri gözlerinize değdiği an anlarsınız cocuk adamdır karsınızda ki.
var gibi, yok gibi bir itlik.
aslında var olan ama yokmuş gibi yapılan kocaman bir yürek.
dünya yansa umrumda değil tavrı ama sevdiklerinin tırnağı kırılsa gözleri dolan bir adam.
gözleri cocuk adam.
anlatayım biraz daha bu ellerinden tutulası gözleri masum adamları,
romantik cümlelere başlayıp birden ayarı kaçmış mistik öküz haline bürününler mesela.
ıssız adam formatı atılmıştır bunların hepsine.
vur patlasın çal oynasın aman dostlar sabahlar olmasın mottosuna sahip ama aslında şurada hemen şurada sinende uyuyayım mı sorusunu en naif şekilde sormaya çalışan adamlar.
gözleri cocuk adamlar.
bayram sabahı eline lunapark parası tutusturulmus velet sevincine bürünmüs gibi olur gözleri gülerken bu adamların.
ağlarken göz yaşlarını saklar, erkek ya sanki yaşsız yaratılmışlar.
film izlerken olmayacak bir sahnede elinizi öyle bir sıkar ki bu adamlar, filmin o karesi yok olur belleğinizde, size sadece o an elinizi anlık bir panikle tutan ve bunun farkında olmayan gözleri cocuk adamın sıcaklıgı kalır.
sokak lugatında atarlı diye tabir edilen tavırları vardır bu adamların.
ama en cok kırılmaktan onlar korkarlar.
ve işin aslı her atarı aslında yüreklerinde kendilerine yaparlar.
canları acır,
gözlerinizin içine baktığında kelimelerimi duyma sen kalbimi dinle yazısını okursunuz.
istediğim tek sey huzur diyen ama beş harfli, üç harfli kelimelerden korkan adamlar.
cocuk gözlü adamlar.
dikkatli bakın,
çok fazlalar.
etrafınız da muhakkak göreceksiniz onlardan tabii eger görmek isterseniz.