ruhundaki sünepeliği dizginleyemen yavrucaklar da denilebilir onlara. elbette dudaktan atılanlar
için yapılan bir değerlendirme bu, hee ama yanaktan öperken de kendinden geçip gözlerini sımsıkı kapatanlar varsa orasını bilemem, böylesine nevropatlar aşar boyumu.
uzun soluklu öpüşmelerde bile hız kesmeden gözler kapalı bir şekilde devam eder bu çokbilmişler yiyişmeye. ah pardon, onlar adına salt romantik bir eylem olduğundan böyle bir kelimeyi asla telaffuz etmezler, yani yiyişmeyi. kazara da olsa 1-2 saniyeliğine açsalar bile gözlerini, buzağı yalamış sincap gibi melül melül bakarak malak biçiminde kıpırdamadan devam ederler kaldıkları yerden. sanırsınız annesi yatmadan önce ballı süt içiriyor da, bu da bir an önce bitsin diye ağzını burnunu kapatarak içiyor. bir yanlarıyla da memur zihniyetini çağrıştırılar.
çekingen, duygusal, gerçek bir aşık olduklarını haykırarak böylesine siktiri boktan bir savunmanın arkasına saklanıp ağlaklaşırlar. ah ya bir de bu manyaklar gözleri açık öpüşen insanı eleştirir, ne eleştirmesi acımasızca saldırarak açık açık sevgisini sahte bulduğunu söyler. eğer gerçekten kendisi sevilmiş olsaydı, sahnenin büyüsünden karşısındakinin de gözlerinin kapanmasını gerektiği iddiasını atar ortaya.
deli misiniz lan siz? kafayı mı sıyırdınız? açın bir gözlerinize bakın öpüşürken karşınızdakine,
belki göz kırpıyor, taşak geçiyor ya da tam aksine hoşunuza gidecek bir şey yapıyor. reziliğin
daniskasısınız daniskası. acınacak haldesiniz ya neyse.
