yıllardır yeni girdiğim her ortamda garip hissettirdi kendimi.
tamam garip bir olay da, büyütmeyelim ama. üzülüyorum sonra.
2 yaşında: evde altın günü varken beni görmek için annemin halası odaya girmiş. beni görmesiyle feryat, figan bağırması bir olmuş. "çocuk ölmüüüüüş, çocuk ölmüüüş koşuuuun!" diye evde kim varsa başıma toplamış. sesten ötürü ben uyanınca, annem durumu anlatmış ve herkesin içi rahatlamış.
ilk sevgili: ilk defa sabaha birlikte uyanılan sevgilinin, sizi hunharca sallaması "uyaan sapan uyan, nolur kalk!" diye uyandırması. "n'oldu ulan?" sorusuna, "ben senin gözlerini görünce öldüm sandım." cevabını vermesi.
üniversite ortamı: evin munzur, piç karakteri izmir'li alp üstünde boxer ile hazırladığı kahvaltıyı yatağıma getiriyor ve beni görür görmez tepsiyi elinden düşürüp odadan kaçıyor.
eğer gözünüz açık uyuyorsanız, bu toplum içerisinde aşırı şaşkınlığa yol açıyor.