-duavardaki yazıları okuyunuz !
-okuyamıyorum.
-biraz daha büyütiyim şimdi ?
-gene okuyamıyorum.
-ohaa alın bundan büyüğü yok !
-ee gene okuyamıyorum...
-beyfendi körmüsünüz ?
-hayır okuma yazma bilmiyorum....
-öncelikle gözlere hava fıslatılır.
-daha sonra ev gibi bir şeye bakılır, ev bulanıklaşır netleşir falan.
-harflere bakılır.
-yanlışlık olmasın diye gözlere iki farklı sıvı damlatılır. (bu sıvlar geçici bi süre bulanıklığa yol açar yakını göremezsiniz)
-tekrar harflere bakılır ve işlem biter.
muayene sırasında göze damlatılan damla bir doktorun hastasına yapabileceği en büyük kazıktır. insanın başı döner, gözü kararır, her şey büyük birden bire. bir de utanmadan şunu oku bunu derler, ama hasta kendini düz çizgi üzerinde yürütülmeyee çalışılan alkol almış bünye gibi hisseder. rezalet ötesidir.
çeneni şuraya koy,
kafanı da. hıh böyle.
sağa bak. sola bak. bana bak şimdi de. gözlerime bak.
hava üflenecek gözünüzün içine. korkma sakın! diyaloglarının yaşandığı doktor şeysi.
hele o bi dakkada insanı bilmem kaç derece hipermetrop yapan damladan hiç bahsetmiyorum bile. sağlam gittim, hasta çıktım doktordan. göremiyorum!