hamam böceğinin içinden geçenler bu beni kesin öldürecektir. Ancak karşısında ben varsam şu hayatta örümcek ve hamam böceğinden gerçekten korkan benimle karşılaşırsa eline mısır alıp izlemek geçebilir.
- abi benim derdim seninle değil, bırak gideyim.
+ derdin benimle değilde, benim evimde ne işin var o zaman ?
- ayıp oluyo ama, senin evin falan. lafı mı olur. hem çıkıp gidicem ben şimdi, beni görmeyeceksin bir daha.
+ iyi, çıkarkende kapıyı kapat. doluşmasın senin çoluk çocuk.
- bak iki oldu, ayıp oluyo dedim. hem nasıl kapatayım ben bu kapıyı, küçücük birşeyim ben.
Güçlülerin dünyasında büyük olan hükmederken küçük olanın kaçıp saklanmaktan başka çaresi olmuyor. toplumda irili-ufaklı ideolojik gruplar her daim büyümek, gücünü ve nüfuzunu artırmak yoluyla varlığını garanti altına almaya çalışırken diğer taraftan hedeflediği noktaya ulaştıklarında kendi dünya görüşlerini diğer grupşara da dikte etmeye ve hatta emretmeye başlıyorlar. Her daim öteki olan biz hamam böcekleri bu gidişe bir dur diyememenin bedelini ödüyoruz. Her zaman eziliyoruz. Mesela şu yavşak az sonra beni öldürmeye çalışacak ve büyük ihtimalle bunu başardığını düşünerek beni bir yere atacak. Oysa ben yaşamaya devam edeceğim ve bu su torbasının haberi bile olmayacak. Tipe bak, ne kadar da çirkin!