genelde dinle ilgili, metafizik konulu 'demeçlerde' kaynak olarak göstermese de, kaynağı neresi olduğunu tahmin ettiğimiz yazar.
-nerden biliyorsun yavrum bunu? öbür taraftan haber mi alıyorsun?
+haber alanlardan biliyorum! sen nasıl bilmiyorsun?
-ben mi? link hatlarımda arıza çıktı. sen devam et, iyi akşamlar.
götüne güvenen borazanci basi adli özlü deyişi akla getiren her yazarda muhakkak olmasi gereken ve hayal gücü kit kişilerce aşalanan olgudur kaynağın göt olmasi.
gördüğün seyi betimlemek marifettir ama ondan daha büyük marifet görmediğin bir şeyi betimlemektir. eh bu da hayali geniş hatta sivri akıllı kişilerin yapabileceği bir olgudur. eh bunlar her alanda kendi alemeti farikalarini basmiş ve evrensel olarak tastik ettirmiş kişilerdir.
bu olguyu pas gecen bazi hayali kitlar daha doğrusu fikri kabizlar utanmadan dalga bu olguyla gecerler.
komple uydurma bir hikaye olmaz en azindan ufakta olsa bir gercekten yürümesi gerekir.
fakat kupkuru gerçeklik ile sarmalanan ve su ahir ömre keleklik üzerine keleklik katan kendini kisitlayan ve potansiyelinin farkında olmadan bir saksı gibi yasayan ve sadece istatiksel bir rakam olmak mi önemli yoksa hayaline güvenen ve hayal gücü ile eserler verip insanlik bahcesinde ulu cinar mi olmak mi daha önemlimidir? işte esas mesele bu.
vel hasılı-ı kelam picasso'nun dediği gibi 'Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım' kulağiniza küpe olsun ey kariyun-u kiram.