hayatlarında hiç bir zorlukla karşılaşmamış, yediği önünde yemediği arkasında olan kemalist arkadaşların büyüyüp çalışma çağına geldiklerinde yaptıkları eylem.. kesindir bu yani öyle bi kısım falan değil, ne bi iş beğenirler ne bi baltaya sap olabilirler ee alışkın değiller benzemez tüm gün atari oynamaya sonrada ülke durumundan yakınıp sisteme söverler. ya kardeşim adam gibi desene benim götüm iş falan tutmuyo ben alışkın değilim, ben kemalistim ben beğenirim, paylaşırım desene bunları ama yok anca sistemcağıza söverler..
1923 yılından beri tuttukları köşelerin, artık halkında ortak olmasından duyulan rahatsızlıktır. braveheart filmini izlerken cepheden kaçan aristokratları, kemalist beyaz türklere benzetirim. 30 yıldır süren savaşta kemalist beyaz türk yok cephede...
pastanın cahil halk ile paylaşılmasından hoşlanmayan kemalisttir. zira önceden ne kpss ne başka bişey vardı mutlaka memur amir, müdür oluyordu bu tipler. şimdi biraz sıkıntılı durum engelleniyorlar tabi haliyle bu da öfke yaratıyor.
sisteme karşı birşeyler söyleyebilmek için kemalist olmak gerekmiyor. kemalist(izm) düşmanlığının perde arkasında sistem savunuculuğu yapmak, direk cepheye çıkamamak anlamını taşır. bu sistem iyidir diyorsanız bunu açıkca söyleyebilmeli ve savunmalısınız. kaçak dövüş hoş değldir. o "sistemcağız" ki senin de benim de yeterince canımızı yakan bir şey.
fakat, saldırıyı sistemin egemen bir kesimine yönelttiğinizde diğer kesimleri saf, günahsız gibi göstermiş olursunuz.
bu halk cahil mi? bu "motto'ya" hayır diyebilecek bir babayiğit varmı? ben işim gereği araştırmacıyım, istatistikler, ilkokul dört seviyesinde bir eğitim ortalaması göstermektedir. evet bu halk eğitim fakiridir. zaten böyle olmasaydı egemenler yaptıklarını bize hayırlı birşeymiş gibi rahatça yutturamazlardı. bu halkı günlük gündemlerle yüzeyde tutmayı başarabilen sistem, bunu da daha çok bu cahilliğe borçludur.
devlet memuru alımlarını eleştirirken kpss gibi absürd birşeyi savunabilmek ancak cahil bir okumuşun fikri olabilir.
30 yıllık savaşın "kemalist beyaz türk'lerin" dışında yürüdüğünü söylerken, bu savaşın asıl mimarının ve yürütücülerinin onlar olmadığını hangi akla hizmetle düşünebilirsiniz? onlar ki bu savaşı zaman zaman kişisel çıkarlarıyla bütünleştirip bunca faili meçhulün müsebbibi ve sorumlusudurlar. bütün bunların ötesinde 30 yıllık savaşı da lütfen iyi bir haltmış gibi sunmayın. savaş dediğniz şey, iki kardeş halkın kanlarının akması, onbinleri bulan masumların ölmesini ifade eden bir şey. dolayısıyla bir kutsama edasıyla sunumu bile insanlık dışı.
birilerinin başka birilerinin iktidarına ortak olması, birilerinin bir şeyini değiştirmiyor ne yazık ki. filler tepişirken olan her zamanki gibi çimenlere olmakta. bu noktayı gözden kaçırdığınız sürece yaptığınız, söylediğiniz şey basit bir sidik yarışına dönüşür.
halkın hangi yeni köşeleri tuttuğunu da yazarsanız aydınlanmış olacağım. halk diye kastettiğniz yeni sermaye grubunun çıkarlarıysa bu halkın tuttuğu bir şey olamaz. halkın yine ne tuttuğu apaçık bellidir. pasta da hangi nokta da halkın olduğunu gerçekten görsterirseniz sevinirim. bu ülke halkının bu sistem dahilinde pastaya ortak olması ham hayaldir. iddianız buysa ya halkı tanımıyorsunuz, ya da pastanın bölüşümü ile ilgili fikriniz yok demektir. eğer isterseniz pastanın nasıl paylaşıldığını resmi verilerle buraya da yazabilirim. ama siz yazarsanız daha çok sevineceğim.
bunlar tamamiyle kılık kiyafet devriminin arkasında durup durmayacakları konusunda dahi sürekli kendi aralarında anlaşmazlıklar yaşayan atatürkçü bir kitledir..
işsiz güçsüz bütün şakirtlerin belediyelerde ve devlet dairelerinde çalışmaları yüzünden iş bulamayan kemalisttir.
(bkz: sistem sensin kemalistte sana girsin)