şenliklerde eğlenirken bir kız görmen, kızın da sana çok hoş bakması, küçük bir muhabbet ortamı doğması ama kızın isminin öğrenilmesi gerekliliğinin unutulmasıyla kız soruşturulmaya başlanır ilerki günlerde.kanka kıvamında olduğun bir kızla aynı yurtta olduğu duyumunu alıncada devreye bu kız arkadaş sokulur.he şey anlatılır, kız tarif edilir bir iyice.kanka kız bunu anladığını söyler ve ertesi gün kızı bulduğunu ve akşama bir buluşma bile ayarladığı haberini verir.akşam olur, önce kanka kızla buluşulur, daha sonra önce 2 tane kapalı türbanlı filan kız gelir, arkadanda iyi olduğu her halinden belli ama sana acayip ters olan **bir kız da çıkagelir.o kız bu kız değildir.ve o an olunan durumu bu başlık acaip güzel anlatmaktadır.
sınıflara ayrılması gerekn eylemdir. örneğin zenci götü olmakla 70 lik tahta götlü dedenin götü olmak kesinlikle bir tutulmamalıdır. kim istemez bronz ve alabildiğine kalkık zenci götü olup herkesin dikkatini çekmeyi (...) diye sorduruyor yazara. kim istemez (?)... **
ıssız adamı çıktığı gibi izleyip .mcık .mcık triplere girdikten sonra birkaç senedir tanıdığın, gayet iyi bir arkadaşlığının olduğu kızla derin mevzularda fazlaca konuşmaya başlamak, 2 ay haftada 3-4 gün bunu sürekli yapmak, arkadaşın sevgiliye dönüştüğünü hissetmek, ahanda sonunda beni çok iyi anlayan bir insanı hem de 3-4 yıldır tanıdığım güvenebileceğim birini buldum demek, onun istanbulda bir buluşma ayarlaması, buluşmayı duyunca beklentinin iyice yükselmesi, çengelköy&kahvaltı gibi romantik planlar yapmak, buluşma vaktinin gelmesi ve buluşma noktasında ilk defa onun iki günlük yeni sevgilisiyle tanışma şerefine erişmektir.
birinin senden hoslandigini sanip sen de ona gore konusursun ama daha sonradan anlarsin ki ortada fol yok yumurta yok, kendi kendine gelin güvey olmussundur, üstüne üstlük üzülüp, kendine kizmissindir; boyle bir durumda
- nasil gidiyor? sorusuna,
- sorma göt oldum
yer: caddebostan sahil.
zaman:2006 sonları.
kişiler: double cross, iki arkadaşı ve arkadaşlarından birinin sevgilisi.
double cross ve arkadaşları sahilde içmektedirler. hava alaca karanlık ile karanlık arasındadır. bir anda yaklaşık 10-15 metre uzaklıkta denizden bir karabatak çıkar.. su sesinden farkederiz. karabatak da siyah olduğu için ancak çok dikkatli bakınca görülebilmektedir.
double cross'un arkadaşı(dca): ben bunu vururum.
double cross: imkanı yok vuramazsın, zor bela görüyoruz. hem taş mı atıcan ayı, canı yanar.
dca: 5 kuruş atıcam, küçük parmağımın tırnağı kadar zaten, vurursam sadece ürkecek merak etme.
double cross: atsan bile vuramazsın abi, fizik kurallarına filan her türlü aykırı..
dca: vururum.
double cross: babayı vurursun.
dca: al.
(parayı gayet bombeli bir biçimde havada bir yay çizmesini sağlayarak yavaşca atar, para yükselir, 3 metre sonra karanlıkta gözden kaybolur, 2 saniye geçer)
özellikle yeni ortamlarda sesinizde bi çekilme bi efendi takılmalar olur işte böyle dönemlerde toplu ortamı bulunca coşayım demeyin taşşak oğlanı olur, millet sizinle coşar. bir de çok sevdiğiniz bi fıkra vardır. hemen atlayıp anlatırsınız sonra bir tek kendinizin koptuğunuzun farkına varırsınız. bundan sonra yapılacak şey kafa öne eğilir cep telefonuna odaklanılır.