bazen insana cesaret veren korkudur. birşeyi kaybetme noktasına gelmişsindir, ama hiçbirşey yapmamışsındır. onu kaybetme korkusuyla birden cesaretlenir, durumu kontrol altına alırsın.
insanı 48 saat arayla lord (recep bey filan, tasvip etmiyoruz, bunlar sokak ağzına uygun laflardır) ve sokak serserisi (meşreplerini cibilliyetlerini biliyoruz, tenekeyi ne kadar altın sarısına boyarsan boya, tenekedir) yapabilen türde korkudur. Güvenli ve "dokunulmaz" koltuklara dayadığınız götünüzü kaybedeceğinizden korkarsanız dakikada bir kişilik değiştiriverirsiniz böyle.
küçükken bol bol tattğım korku.
o zamanlar gecekondu semtinde oturur, bilinmeyen bahçelerden geçerdik eve kesitrmeden varmak için. o bahçelerden geçerken de öyle korkardık ki köpek çıkacak ya da daha kötüsü deynekli amcalar çıkacak diye. tam bahçeden geçerken gaipten gelen bir ses "laaayn! geçmeyin lan burdan! laayn" dedi mi baba... ayaklarımız götümüze vururdu kaçarken. bi bakmışım evdeyim. evet göt korkusu bu.
btk'da olmayandır. vaktiyle süleyman demirel "kerhaneleri kapatalım da vatandaş bizi mi siksin." demiş idi. 22 ağustos 2011 internetin filtrelenmesinden sonra neler olacak bilemem ama göt korkuları olmadığı kesin.
bir ülkenin başbakanında olabilecek korkudur. eyvah bütün foyamız meydana çıkacak. * peki bu götleri yalayanlar ne olacak ben asıl onları merak ediyorum.