gösteriş

    6.
  1. (bkz: düğün yapmak) nikah sonrası yapılacak bir kokteyl yeterli olacakken neden düğün.
    4 ...
  2. 9.
  3. gösterişi görmemişler yapar. ama iyi yetiştirilmiş bir görmemiş, ne görmemişlik yapar ne de biraz üste çıkınca gösteriş.
    2 ...
  4. 1.
  5. - gösterme işi yapmak.
    - Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık.
    - Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum.*
    (bkz: asiti kaçmış kola tadında entry girmek)
    1 ...
  6. 4.
  7. halk arasında adı egodur. herkeste bulunur ama parası olanda fazla bulunur. egosunu tatmin etmek için işe yaramasada en pahalı şeyleri almasıdır. ve işe yaramadığını bildiği halde böyle şeyleri çanta veya cebinde taşımayıp muhakkak elinde taşıyıp bir mekana girincede masanın üstüne bırakılma eylemidir.
    1 ...
  8. 15.
  9. Bir mekandayım. Karşımda üç erkek iki kız oturuyor. Rahatsız etmemek için bakmıyorum. Yer değiştirip yüzümü sokağa dönüyorum. Fakat o da ne ? Hemen karşımdaki masaya geçiyorlar.
    Buna gösteriş denir. Sevgilisi ya da güzel kız arkadaşı olan erkekler çok yapar bunu.
    1 ...
  10. 3.
  11. 2.
  12. sahip olduklari seyleri gostermek icin sahip olunan olgu.
    1 ...
  13. 7.
  14. 13.
  15. (bkz: caka)

    Önüne geçilemez çarpraz bulmaca alışkanlıkları.
    0 ...
  16. 8.
  17. bir söz vardır; "düşün, onları seyredecek birileri olmasaydı, kaç kişi mercedes alırdı?"

    hakikaten almazdık. hayatımız gösteriş olmuş...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük