sözlüğümüzde bolca bulunan tiplerdir. mahir çayan dersin şerefsiz , katil şu bu der , komünizm dersin sizde kadınlar ortakmış der (bkz: komünizm deyince sizde kadınlar ortakmış diyen tip) , enternasyonalizm dersin milliyetsiz pezevenk der , sen ona hakaret etsen klavye delikanlısı olursun (bkz: tek gezemeyen ülkücünün solcuya korkak demesi) ve tabi bunları bile söyleyemeyip seri halde eksi verenler ...
bu gösteriyor ki sözlüğümüzün eğitim-zeka seviyesi düşüktür. küfür-hakaret-tehdit üçlüsünden başka görüşünü savunacak başka envanteri yoktur. bu durum , eğer ki onlar haklıysa bile , onları aşağılık bir seviyeye düşürmektedir.
buradan diyeceğim şudur ; bir görüş edinip o görüşü boş boş savunmayın , okuyun , araştırın , dayanabileceğiniz referans kitaplar , aydınlar olsun. yoksa kimse sizin hakaretleriniz , küfürleriniz ve tehditlerinizle karar değiştirmiyor.
nereye gidilirse gidilsin karşılaşılacak olan tiptir. bu tiplerin amaçlarından bir tanesi; düşüncesini belirten insanları tahrik ederek sözlüğe küstürmeye çalışmaktır.
kendisine yakışanı yapmış, ne kadar alçalabileceğini tüm sözlüğe kanıtlamış tiptir.
başka görüşlere tahammülü yoktur. onun fikrinde değilseniz nick altında "beyini yıkanmış", "kullanılmış bir suje*" olursunuz. görüş bildirilen başlık altındaysa "hödük"le başlayarak "taksim meydanı'nda zikerim"e kadar varan hakaretlerin hedefi olursunuz ve moderasyon da ısrarla buna gıkını çıkarmaz.
bu tip kişiler, herhalde hakaret ettiklerinde savunduklarının -bana göre olmayan- inandırıcılığını arttırdıklarını falan sanmaktadırlar. ancak yazıktır ki; işler sandıkları gibi yürümüyordur. kendileri o şekilde yetiştirilmiş olabilirler, kendilerine hakaret ederek bir şeyler dayatmışlar ki bu şekilde -öğrendikleri gibi- davranıyorlardır belki de, ama aklı olan düşünebiliyordur şükürler olsun.
beyin yıkanmışlığına gelince; yıkanmış ve pisliklerden arınmış olduğu kabul edilebilir, evet. zira kullandıkları kelimeleri görünce insan "keşke seninki de iki çitilenmiş olsaydı, belki bu kadar pis olmazdı" demektedir. ayrıca sözlük formatını geçtim, normal hayatta kullanmazsınız tartışırken* o kelimeleri belki de.
işin en enteresan tarafı da kendileriyle çelişmeleridir sürekli. başkaları için "özgürlük"ten "bağımsızlık"tan söz ederken karşısındakine -aslında çok da farklı şeyler savunulmazken üstelik- hakaret ederek kendisini yerle bir edebilecek kadar enteresandırlar.
entry uzunsa, genelde ilk cümleyi veya en fazla paragrafı okuduktan sonra saldırıya geçerler; devamını okumaları vakit kaybıdır çünkü. öyle ne anlatmaya çalıştığınızı okuyacak falan, gerek yoktur. alimdir zira kendisi. "şıp" diye anlar hakaret edilmesi gereken "tü kaka" yazıyı ve yazarını. ilk cümleyi okuyarak, söylemediğiniz şeyleri söylediğinizi bile anlar; o derece zeki, çevik ve ahlaklıdır*. hemen eksisini basar (yazarın iç sesi: tamamdır, bu kadar işte; beğenmedin ve notunu verdin, aferin sana akıllı genç) ve tüm kültürünü*, birikimini*, o muhteşem türkçe hakimiyetini* de kullanarak başlar kendi görüşünü*sümkürmeye.
işin diğer bir boyutuysa; tüm yazdıklarınızı okuyup, söylemediklerinizi söylemişsiniz gibi kendisine çevirerek anlatmak istediklerinize ve saygınlığınıza tecavüz etmesidir ki; öyle olması çok daha kötüdür. çünkü okumadıklarını okuduğunu iddia eden bir akıl, aman allah muhafaza, sağlıklı değildir. psikolojik bir danışmandan yardım alması tavsiye edilir; durum yazarların karşılaştıklarından daha da vahimse, danışman zaten psikiyatra yönlendirecektir bu tipi.