rüyamda tamer hassan cumhurbaşkanı olmuştu, meclise okulla gitmiştik. o da saçı beyaz bir şekilde oradaydı, gittim yanına, cockney aksanında "hello mate, you alright?" dedim, sonra benim adım tommy johnson dedim, ondan sonra tamer hassan üzülerek "o rol içindi, kusra bakma sert oldu tabi." dedi.
babam meğer cia miş. chuckı koruyor (bkz: intersect) * ben de earl in kardeşiymişim (bkz: my name is earl) * babam, ben, sarah, chuck kumburgaza gidiyoruz denize. chuck karpuzu soğutmaya gidiyor. ben de denize bıraksana diyorum. bizim daha değişik yöntemlerimiz var diyor. tamam diyorum hiç yadırgamıyorum sen bilirsin diyorum. sonra babam elinde susturucu silahla chuck ı öldürmeye gidiyo * ben de sarah la yalnız kalıyorum. orada bişeyler bişeyler işte *
(bkz: fazla cnbc-e izlemenin zararları)
nazmiye demirel' in iki orta kahve yapıp bizi koca bi köşkün salonunda süleyman demirel ile yalnız bırakması. süleyman demirel' in de bi gün sen burda olacaksın demesi. bu rüyanın 22 yılda en az bi beş kere görülmesi. dayanamadım yazdım ya olacağı varsa da olmaz artık. yalanım yok heves etmedim sözlük. güldüm sadece vallahi.
evet gerçekten gördüm, hatta sabah sersemiyle rüyamda mesaj attığım kişiye "sana ben gece mesaj çektim mi?" diye saçma bir soru bile sordum. tabii karşımdaki afalladı ve "yooooo" dedi.
ne anlama geliyor diye rüya tabirleri ne bakayım dedim, rüya tabirleri çağın gerisinde kalmış, üyada cep telefonu, bilgisayar, mp3, mesaj, mail gibi şeyler yok, rüya tabirleri nin kendini teknolojiye adepte etmesi lazıımmm
ineğe ayran içiyorum sözlük, "ne alakası var amk" demeyin lan hemen. zaten demiyorsunuz. neyse dinle anlatıyorum, kana kana ayran içiyor inek, sonra o ayran birden yoğurt oluyor. bu sefer kaşık kaşık yoğurt yediriyorum, sonra aklıma bir fikir geliyor -evet rüyamda geliyor bu inanılmaz- ineğe yoğurdu yedirirken burnunu sıkıyorum "bakalım yiyebilecek mi?" diye, orada bir karambol oluyor inek boğuluyor sözlük. ben de hemen olay yerinden uzaklaşıyorum ve kendimi maliyet politikası dersinin vizesinde buluyorum. -ne alak deme bak lazım olur.- sonra sözlük yazarlarından xelamony bana kopya veriyor. -ne alaka lan diyorum bak bu sefer ben bile.- sonra yatağı ıslatmış bir şekilde uyanıyorum, işte! hayatın ta kendisi...
sultan makamı nda renkli gözlü bir hatunla evlendiğini görüp, gerdek gecesi de annenin yatak altından fırlayıp, ' aa o öyle olmaz, durun size göstereyim' diyerek atılımda bulunduğu rüya tipleri. *
şimdi ben, kemal adında, 16 yaşında bir gencim. annem, bundan seneler önce ölmüş olmasına rağmen, dört aylık bir kardeşim var. babam, ben ve kardeşim, vicdanın artık var olmadığı, heryerin gri tonlara büründüğü, suçluların kol gezdiği şehir, bursa'da yaşıyoruz.
ve bir gün savaş çıkıyor.
babam, kardeşimi kucağına alıyor, ormana doğru kaçıyoruz. peşimizde, hemşire kılığında bir çete var.* kaçarken bir ara arkamızı dönüyoruz, güneş batarken, şehirden dumanlar yükseliyor. rüzgarla savrulan çimenlerin arasında, babamın gözünden iki damla yaş süzülüyor.
kaçmaya devam ediyoruz.
hemşire kılığındaki çete, ormanda bizi kovalarken akla hayale gelmeyecek taktikler uyguluyorum, babam zekama hayran kalıyor, "bilgisayar oyunlarından." diyerek geçiştiriyorum. güneş batalı çok oluyor. zifiri karanlıkta, ellerinde ameliyat masası ışıklarıyla, hemşireler bizi arıyor.
yakalanmak üzereyiz.
o kadar yakınlar ki, yürürken çıkardıkları sesleri duyabiliyoruz. kardeşimi tek hamleyle babamın elinden alıyorum, biraz düz ve açıklık bir alana bırakıyorum. alnından öperek çalıların arasına saklanıyorum. babam anlamıyor. hemşireler bebeği alıp gidiyorlar.
güneş doğuyor.
çalıların arasından çıkıp, şehire doğru ilerleyen hemşirelerin arkasından bakıyoruz. "neden?" diye soruyor babam. hemen anlıyorum.
"çünkü..." diyorum.
"çünkü yeni doğmuş bedenler, alabildiğine saftır baba. bak şu önünde duran şehire, buraya bir damla saflık katmak yapabileceğimiz en büyük iyilik. birgün vicdanlar kıpırdarsa eğer, bu bizim sayemizde olacak."
yeşillikler arasında ayakta dururken kamera yamaçtan bana doğru yaklaşıyor gözümde iki damla yaş.
ve uyanıyorum.
yazar yorumu: Olum çok komikti lan. hayır yani kurduğum cümleler felan... aman allahım.
daha da ilginci ben babamı 1 yaşımda kaybettim. üstelik kardeşim de yok.
hypno bademcik geniz eti ameliyatı olmuştur, ortalama 12 yaşlarındayken.
bir gece rüyasında bademciklerin geri takılması için tekrar bıçak altına yattığını görür. acaba bilinçaltımda neler yatıyor diye düşünmekteyim.
günlük hayatta genel anlamda vakit geçirdiğim insanlarla, genel anlamda rutin bir günü yaşıyorken, birden ben dahil herkesin fransızca konuşup türkçe alt yazı geçtiği salak bir rüya örnek olarak verilebilir sanırım. uyandığımda yarım saat kendime gelememiştim.