sürekli suları kesilen, yolları tozlu, esnafı kazıkçı, ev sahipleri paragöz, ama yine de sevilen hatta aşık olunan ve onsuz olunamayan yerleşim birimi.
4 yıl boyunca şehir merkezinde otururken*, dışardan çok renkli gözüken, ev arkadaşıyla papaz olunca yerleşim de ev tuttuğum, lakin geçirdiğim 2 sene boyunca ne kadar boş, gereksiz, sıkıcı bi yer olduğunu anladığım yerleşim birimi.
genelde burada oturan öğrenciler tek tiptir.clubber, tiki olmak en büyük marifettir.çarşamba-cuma akşamları yapılan öğrenci partileri tek sosyal aktivitedir.amaç, eğlenmek değil, karı-kız tavlamak,zengin erkek bulmaktır.bilhassa yaza doğru hemen her akşam kavga çıkar.köy halkı olan esnafı ve ev sahipleri acaip kazıkçıdır.
iyi yönleri yok mudur? elbette vardır..mesela bana, hiç bitmiycek gibi gözüken okulumu bitirtmiştir, kafa arkadaşlarla kurulan dostluklar ve ev muhabbetleri ömre bedeldir.
yaz okulu zamanlarında dışarıda görülmemesinden midir bilmiyorum ancak sanki o zamanlar o insanlar benimle truman show oynuyorlarmış gibi gelirdi. prodüksiyonun kalitesizliğinden de pek adam bulamadıkları için hep aynı insanları görürdüm. bir süre sonra o insanları daha önceden tanırmışcasına sebepsiz bir ilgi uyanırdı. kuzenler kafenin önünde siparişlerini bekleyen şortlu eleman, sebze seçen aynı kız, ikinci elciden aradığını bulamayan ve hüsranla çıkan sevgili çift. hepsi daha önce kurulmuş bir düzende giderlerdi.
yaz okulunda görükle, koy göte felsefesinde olan insanların toplama kampıdır. normal dönemde yapılmak istenenler yapılsa da nüfusça çok az olduğumuzdan dolayı hiç bir zaman keyif alınmazdı.
bir de parmak arası terlik giyen, şortlu erkekler vardır. elinde arabasının anahtarı, yanında da maske boyutunda gözlük takan ve saçlarını at kuyruğu yapmış sakız çiğneyen kız. ha onları da dövesim gelir.
otostop çekilir görükle çıkışından araba geçmez. patenlere kuvvet denir, sıcağın anlında kalbin atışı beyinde hissedilir. seray internet cafede boş yer sıkıntısı çekilmez, binalar boşalır herkes evini house party'e çevirir her binadan yüksek sesli envayi çeşit müzik duyulur. ama kim ne derse desin yazın bile görükle bir başka güzeldir.
3 senedir kaldığım, ziraat fakültesi civarından küçük bir ülke gibi gözüken, tahminimce kadıköy ve bakırköyden sonraki en büyük köy.
şehir merkezine tek vesaitle gidilememesi ve öğrenci sömürülmesi gibi özellikleri mezuniyetimden sonrada devam edecek diye düşünmekteyim.
ne yazik ki, ne bulundugunu hala anlayamadigim ogrenci ortami olarak adlandirilsa da, daha cok gocmenlere sunulmus ve de gecmisi 20 yillik olan bir semt olarak aklimda kalmis yerleske.
zira, fakultelere yakin olsa bile, merkezden uzaktir, her yere kolay kolay gidemezsiniz, arabaniz yoksa, her daim goruk ledesinizdir, ayni zamanda gecen sene toki evlerine tasinan arkadaslarimin da, her daim pinekledigi mekandir. her " neredesiniz" diye sorusumda aldigim cevap ayni oldugu icin ;
fdlblg : nerdesiniz abi ?
kanka : x kafedeyiz.
fdlblg : nerde o ?
kanka : bak iste sagdan don, sola gir, falandi filandi...
fdlblg: tamam oradayim 5 dakika sonra.
- ikinci denemede ayni olay tekrarlanir, ucuncu denemede ise, ayni olay tekrarlanir ama, bu sefer diyalog farklilasir :
fdlblg : nerdesiniz abi ?
kanka : x kafedeyiz.
fdlblg : tamam 5 dakika sonra oradayim.
kanka : ee, yolu biliyor musun ?
fdlblg : ee, bilmez miyim ulan kek miyim ben, sana neredesiniz diye soranin zihniyetine turp suyu...
her daim bu tarzdaki diyaloglara sebebiyet verir, cunku miskin miskin, bulundugu yerden fazla uzaklasmayan, ya da uzaklasmak istemeyen ogrenci tayfasi, her daim ayni kafeye takilir, ayni modda gecirir gunleri, nedir efendim, gorukle cok guzeldir, tamam cok guzeldir de, bursa sadece gorukle midir, acayiptir, ilginctir... sabahin bu saatinde, aklima takildi lan...
hergün suların kesildiği sözde yaşam yeri.
2007 mayıs ayından beri hergün suların kesildiği bir yer olarak, görükle sabah kalkıp yüzünü yıkayamayanların yeridir.
doğalgaz gelmiş olablir, su boruları yenileniyor da olabilir ama hiç bir açıklama 6 ay boyunca yapılan bir çalışmayı anlatamaz. sanki i. melih gökçek kentinde yaşıyoruz.
(bkz: kerbela)
5 yıllık üni hayatımda topu topu 6 kere gittiğim çoğu seferde gideceğim yerden önce inip tekrar gelen ilk dolmuşa binip okula geri dönme yoluna girince ne halt etiğimin farkına vardığım, yaşayış şekli olarak bu kararlılıkta giderse bi kaç yıla anahaberlere çıkmasını beklediğim, ** yoldan geçen traktörün arkasından bmw nin çıkma olasığı yüksek yaşama birimi.
fiyat etiketlerinin dudak uçuklattığı, esnafın öğrenci kazıklamayı görev haline getirdikleri, şehirden uzak, bol öğrencili yerleşim yeri.
(bkz: köylüyüm ben)
2 yıl sonra tekrar taşınmamla oldukça gelişmiş olduğunu gözlemlediğim ama yine de gece 12 - 1 den sonra yapacak bir şey olmaması durumunun ** devam ettiğini gördüğüm kalabalık köy
her sene her bakımdan gelişmekte olan yer şöyle ki; şahin marka bir arabanın içinden sürücüsüde dahil toplam 5 bayanın indiğine sahit olunan yer, açıklamak gerekirse ülkemizde bir şahinin ortalama yükü 4 erkektir.
(bkz: beyaz sahin icinde muzik dinleyen 5 kiro)