kışları + yazları bıkmadan yaşadığım aslında hiç vazgeçmek istemeyeceğim ama günün birinde istemeyerek elveda diyeceğim, üniversite öğrencilerinin sonuna kadar üniversite hayatını yaşayabileceği, kafanı nereye çevirsen öğrenciden başka mahlukat yokmuş gibi görebileceğin, etrafında denizi olmayan tek tatil köyü niteliğinde ama tatil yapılamayan , her öğrencinin bizim köy diye benimsediği köydür(sözde) işte. ****
metronun üniversiteye gelmesi ile birlikte yakın zamanda yıldızı sönmeye başlayacak olan belde.
umarım tahmin ettiğim gibi olur da öğrenciler bu batakhaneden kurtulurlar.
bazen gayri resmi öğrenci kerhanesi olarak göze çarpan köylükten çıkmış,köylü ve ünversite öğrencisi gibi 2 tip zıt insan türünün yaşadığı bir yerdir.yaşayanlarının yüzde 80'i uludağ üniversitesi öğrencisidir.
kahvehanelerinde demet akalın ve serdar ortaç'ın şarkıları çalıyor* e tabi bu da uludağ üniversitesi öğrencilerinin kaitesini gösteriyor. (bkz: arz talep ilişkisi)
tatil sebebiyle an itibariyle son derece sessiz sakin bir yerleşim yeri ama okulların açılmasıyla önüne gelenin sürtmeye başlayacağı aşikardır. bunu engellemek için öğrenci kimliği olmayanların kafelere yada alkollü mekanlara alınmaması gerekir. bunu uygulayan bazı yerler vardır.
not: bursada yaşıyorum ve burda öğrenciyim hemen hemen bütün arkadaşlarım 'hacı orda ne karılar var be arasıra cağır da takılalım hem sen iibf öğrencisisin' tarzı şeyler söylüyor. et pazarı değil öğrenci yerleşim yeri olduğu öğretilmeli topluma.
2.dönemin başlamasıyla yine canlanan köy.üzücü bir haberle karşılaştık daha ilk günlerden birinde, okul-köy arası ulaşım 1 tl olmuştur.*
bu arada an itibariyle göt donduran bir soğuğu ve rüzgarıda vardır.
asıl köy kısmındaki yerlilerin zerre kadar sevilmediği itin kopuğun şerefsizin olduğu öğrencileri ah nasıl da kazıklasam ah diye düşünmekten başka düşünme fonksiyonu olmayan insanları barındıran bir yerdir.öğrenciler tarafından pek sevilmez.öğrencilerin olduğu kısım için ise özgür yaşam merkezi denilebilir.kimisi için ütopyadır kimisi için sikten anten kunten sanki bir gecede dikilmiş tüm binalar izlenimi uyduran bir yerdir.
jandarmadan polise geçtikten sonra olayların katlanarak arttığı öğrenci yerleşkesi. bu gidişle jandarma tekrar gelecek, alkollü mekanlar yine kapatılacak gibi.
Beş yıl yaşadığım, eğlendiğim, güldüğüm, ağladığım, sevdiğim, nefret ettiğim, öğrendiğim, büyüdüğüm yer. insanda anlamsız bir bağımlılık yapan, ordayken bıktığım, uzak kaldığımda özlediğim yer.
Ortamında insanın kendisini kaybettiği, şimdilerde yeni öğrencilere bakıp, "bizden geçti" diye iç geçirmenize sebep olan, tüm yolu geçenlerin "bu nasıl köy?" dediği garip ortam.
az önce bir sosyal paylaşım sitesinde gülümseten bir espriye meze olmuş bursanın sadece öğrencileri içinde barındıran köyü ayrıca benimde içinde bulunduğum ütopya.
diyalog şöyle gelişiyor ve fotoğrafın altına yorum yapılmış.
erkek: görüklede misin sen ?
kız: evet.
erkek: hani hiç gürükmüyon.
uludağ üniversitesi kampüsünün hemen dibinde olan, harika bir köy.aradığınız her şey mevcuttur.ayrıca 90 kuruş olan köy-okul arası öğrenci ücreti, 1 lira olmuş sanırım.bugün 2 kere bindim ve 2 sinde de 1 lira verdim para üstünü geri alamadım.beni mi dolandırıyorlar ne