babaların yaptığı seks anlaşmasıdır. asıl konuşulan şudur:
- efendim benim oğlanla sizin kız seri bir şekilde yiyişiyor, bunu ikimizde biliyoruz. gelin bunu resmiyete dökelim, ayrı ev açalım şunlara orada sikişsinler rahatlasınlar.
+ valla bizde genç olduk, ayak bileğine 31 çektiğimiz zamanlar oldu. bence uygun, bunlar yüzünden sinemaya gidemiyorum inanki orda yiyişirlerken yakalıycam diye.
- işte beraber gideriz artık sinemaya, korkusuz, gerilimsiz... mis.
kendi büyük kişiliği küçük kişilerin evlenme şeklidir.tek bir çeşidi yoktur tanıştırılanlar da vardır nişan olmadan yalnız bırakılmayanlar da.uç örnek olacak ama çiftlerin birbirini görmeden evlendiğini de bu fakir görmüştür.
boşanma oranlarının düşük olmasının nedenlerinden birinin de; görücü usülüyle evlenen kadınların genellikle ekonomik özgürlüğe sahip olmayan kadınlardan oluşması olan, evlilik türü.
evlilikte sevgiden çok saygının olması gerekiyor. belki bu yüzden olabilitesi var diyebiliriz.. ama yine de kötü ya. tanımadığın, dolayısıyla sevmediğin biriyle nasıl (hem de davul zurna eşliğinde) sevişeceksin ki.. *
tanım: garip, tuhaf aile kurma durumu. enterasan olansa bu tür evliliklerin çoğunlukla ''ölene kadar'' sürmesi.
dur10akadarsaysonrayaz evlilik çağına gelmiş, hatta birazcık geçmiş (az ama fazla değil) evlenmesi beklenen biridir. ailesi bu konuda dur' un agresif tavırlarından dolayı pek de fazla üzerine gitmemektedir (allahları var). ama diğer akrabalar ise bu konuda tam anlamıyla taarruza geçmişlerdir. dur ailesine geçirebildiği nazı, artık saygıdan mıdır, yoksa eziklikten midir akrabalarına geçiremez. dur, birgün kalabalık şehrin kalabalık semtinde gezerken bir telefon gelir ve olaylar gelişir:
-efendim x abla
+bak şimdi akşam bize geliyosun. annem bi arkadaşının kızının resmini almış. gel bak.( iyiki kızınkini almış! yoksa git hollandaya piyuuuuu!!! bide dünürler bizim köyde de düğün isteriz derlerse iyice sıç)
-vesikalık mı?
+efendim?
-boy, bikinili falan?
+allah canını almasın, dalga geçme. gel akşama.
-kime benziyor peki?
+nasıl kime benziyor?
-adriana lima, megan fox, sıla gibi bişey değilse gelmem.
neyse işte biraz daha geyik çevirdikten sonra tüm atlatma çabalarıma rağmen başaramadım. zaten x ablanın babası da otoriter bir dayı olduğundan gitmenin daha hayırlı olacağını düşündüm.
akşam beklendiği gibi gittim, resme baktım, yine ısrarlar sonucunda da görüşmeyi kabul ettim. kalabalık şehrin, kalabalık semtinde, kalabalık cafesinde buluştuk. umarım bi tanıdık görmez. çok sinirliydim artık. düştüğüm durum, o kızın düştüğü durum hiç hoşuma gitmedi. kasıntı bir sohbet olacağı da belliydi. artık yapılacak tek şey vardı. bunu şimdi yaparsam bundan sonra böyle birşeye kimse kalkışmayacaktı eminim. iş mülakatında gibiydim. girmek istemediğim bir işin mülakatı:
+insan kaynakları müdürü
-dur10akadarsaysonrayaz
+merhaba ben insan kaynakları müdürü
-bende dur, memnun oldum.
+aslında daha önce hiç böyle birşey yapmamıştım. nasıl oluyor bu işler hiç bilmem.( bilen insanın ilk lafları bu.)
-ben ayda ortalama üç kere falan yapıyorum, merak etme yardım ederim.
+gerçekten mi?
-evlenmeye çalışıyorum ya. tabi biraz da yaş geçti. bir an önce olsun diye uğraşıyorum.
+hıımmmmmm........(hım ya ne sandın?)
_..........
+peki ne iş yapıyosun?
_özel bir şirkette çalışıyorum. ama sevmiyorum. çıkmak da istiyorum ama ne bileyim işte.
+ne kadar maaş alıyosun peki? ( yuh değilmi? gerçekten sordu. o zaman dedim, doğru yoldayım diye)
-4000 kadar alıyorum da çok fazla geliyor. bunun yaklaşık bi 2500 lirasını falan dağıtıyorum.
+neden dağıtıyosun ki? (inandı mı lan?)
+pekiiiii(hay pekine senin) daha önce nişanlanmışsın ayrılmışsın neden?( süper soru? bundan sonra da sorarsa kesin evlenirim bunla ben)
-aslında çok seviyorduk birbirimizi. ama anneme dayanamadı. zaten bende annemin sözünden çıkmam hiç. benim için annemin söylediği anayasadır. yani mesela şehir dışında olayım, arasın gecenin bi yarısı, özledim seni desin, kalkar giderim yanına. bir de sana bir kere demişler de, aslında iki nişanlı, üç sözlü leşim var. birisi benim hatam. kankasıyla sözlümün evinde basılmıştım. diğerlerini de annem kesinlikle olmaz demişti. ben de peki annecim demiştim.
+şey, benim artık gitmem gerekiyor.
-tamam bırakayım ben.
+annen kızmasın. ben taksiyle giderim. yakın zaten.
-peki.( peki çok güzel durdu şimdi)
cidden bir kızı bu şekilde korkutmak yada ne bileyim başka bir insanla dalga geçmek hiç hoş değil. bunun bende farkındayım. diyeceksiniz ki; '' iyi de kuzum bu kızın suçu ne?'' valla hi yok. ama buna da sesimi çıkarmazsa bunların ardı arkası kesilmeyecek. kimseye de yeter artık yapmayın diyemem. iyi oldu bu güzel durdu.
geldiğimden beri telefonum susmuyor. dayım, onun kızı x ablam, x ablamın annesi yengem. sesi mi kısık ne telin?. sanırım bugün iş de çok yoruldum, erkenden de yattım.
iKi CiNSE MENSUP KiŞiLERiN KAPALI ZARF USÜLÜ BiRBiRiNE iHALE EDiLMEYE ÇALIŞILMASI DURUMU. ENTERESANDIR; iHALE BiTTiKTEN SONRA BiNA EDiLEN EVLiLiK KURUMU KOLAY KOLAY YIKILMIYOR.
görüp beğenen birinin pamuk ipliğinle kuyuya inmek gibidir. kuyu zifir karanlıktır. dibine indiğinizde kazıkta batabilir, boğulma tehlikeside yaşayabilirsiniz. dibi yoksa anlaşılmayan durumdur, ömür boyu ne olucak bizim halimiz? denir.
günümüz boşanma istatistiklerine bakıldığında bir hikmet olduğu anlaşılan evlenme şekli. benim bir çok akrabam görücü usulüyle evlendi, çoğunda huzur var, sevgi var, saygı var birbirlerine karşı. ama aşk evliliği yapanlara bakıyoruz 1 yılı doldurmadan boşananlar bile oluyor. sanırım bunun neden görücü usulünde mantığın ön planda olması, aşk evliliğinde duyguların ön planda olması. tabi her zaman mantık kazanıyor.
ailelerin de evlenmesinden dolayı çimentosu sağlamdır.
mutsuzluk diyorsun da bebeğim, "severek sevişerek yalaşarak evlenelim" dediğin tarzda iki gün sonra "ben bi bok yedim" deyip mecburen evleniyorsun... madem o kadar medenisin "istemiyorum, hoşuma gitmedi" dersin kimse de mahmut emmi'nin kızını zorla koynuna sokmaz, hoşuna gidenle evlenirsin.
sana kız gösteren insanlar da görmüş geçirmiş sonuçta, senden daha tecrübeli bu konularda.
ister kabul et ister etme aileler işin içine girdiği için bu tarz evlilikler sağlam olur.
şu zamanda bireylerin beklentilerini yüksek tutması sebebiyle iyi bir evliliğin olmayacağı ihtimal dahilindedir. şayet aile kavramının özelliklerini genel olarak içinize sindiriyor ona göre davranıyorsanız görücü usulu sağlıklı da olabilir. geçmişte birçoğumuzun annesi ve babası görücü usulu yapmış olabilir ama birbiri üzerinde söz sahibi olma yarışına girmiş olsalardı onlara bakıpta görücü usulu genel olarak iyi değildir denebilir. görücü usulunde aileler araya girdiği için normal arkadaşlıktan daha bir resmi boyut kazanacağı kesin. ufff karışık bi şey nasıl çıkacaz işin içinden iyi mi kötü mü? meraklısıysanız deneyin ve görün işte kardeşim.
doğurgan bir mutfak robotu spariş etmekle eşdeğer bir durumdur. eşlerin, birbirlerinin hayat tarzını, fikirlerini ve vicdanını bilmeden evlenmeleridir.
abazanlar için işin sex boyutu doyurduğu zaman yapılan hatanın farkına varılabileceği gibi yıkımdan sonrası için hiç bir şey yapılamaz.
(bkz: iş işten geçmiştir artık)
eğer bu son hoşlandığım kızında yanıtı olumsuz olursa(ki şu an itibariyle ne evet ne hayır demiştir, büyük ihtimalle "hayır" diyecektir, kalbim kırılmasın diye direkt "hayır" diyememiştir kendisi, "nerden biliyorsun?" derseniz "tecrübe konuşuyor" derim), artık başvuracağım yöntemdir.
artık aile mi bulur, yakın akrabalar mı bulur, arkadaşlar mı bulur, arkadaşlık siteleri mi bulur, yoksa tv'deki izdivaç programları mı bulur onu bilemem.
kimin kaç yaşında kızı var, kimin oğlunun içkisi kumarı yok, kimin ki 23 cm hepsini bilen teyzelerce başlatılan daha sonra damat adayına annesi tarıfından: 'oğlum falancanın kızı :
gibisinde laflarla kız övülerek devam eden eylem.. damat da abazalığın zirvesinde otuzbirden elleri nasır tutmuş haldeyse okey verir ve kuyumcu veya konfeksiyoncu gibisinden bi mekanda damada kız gösterilir.. sonra kızla oğlanın yanına bi veled takılır gezmeye konuşmaya yiyişmeye gönderilir.. bütün şartlar optimum ise aile büyükleri kızı ister nişan düğün gerisi fasa fiso işte...
kaderimdir çekerim mantığı mı yoksa ailenin engin tecrübesinin etkisi midir nedir çok sağlam oluyo bunun meyveleri..
kız için oldukça zor bir durumdur. ilk kez gördüğü biriyle belli bir süreden sonra mecburiyetten evlenmek zorunda kalıyor. kimdir, nedir, nasıldır hiç bir bilgi yoktur elinde. belki çok sevdikleri fatma ablanın tanıdığının oğludur. fatma abla diyorsa iyidir mantığıyla düşünülürse sonu hüsranla bitebilir. ama uzun bir sözlülük dönemiyle bu sorunda aşılabilir tabi.
