bazen yanından geçerken görmezden geldiğimiz insanlar vardırya kendi hayatında yada bi yolla sizin hayatınıza bağlı olan(aynı okul aynı dersane aynı mahalle vs) umursamazsınız hani ve kaybettiğinizde farkına varırsınız içinizi bir sızı alır. ölen bir mahalle sakini yada okulda ölen hiç görmediğiniz biri. bu durum için günlerce bunalıma girebilirsiniz. aklınıza yardıma ihtiyaç duyduğu bir anda umursmazdığınız dakikalar gelir yardımın büyüklüğü önemli değil ağır olan poşetler bile buna dahil. yanımdan geçen aynı dersaneye gittiğimiz görme engelli çocuktu mesela en basit örnek yanından geçtim ve ışıklara doğru yürüdüm ben rahatlıkla karşıdan karşıya geçip diğer ışıkları beklerken aklımdan geçmedi değil neden beraber yürümediğim onunla ama sonra unutmaya çalıştım arkamı döndüm ve ne yapıyor diye baktım. önünü kontrol ettiği bastonuyla yürüyodu her zaman ki gibi işte. kafa mı çevirdim ve bir taksinin geldiğini gördüm tekrar arkamı döndüğümde taksinin ani freniyle çocuğun kurtulduğuna şahit oldum. kendimden utandım. içimde yaşadığım o acı okulda hiç görmediğim kızın ölümündeki gibi koymuştu bana o kanser olan kızdan bi haberdim sırf onun için o sınıf ilk kata taşınmıştı bunu bile bilmiyordum. yanına gittim ve selam verdim beraber dersaneye yürümeyi teklif ettiğimde yüzündeki o gülümsemeyse sadece içimden kendime sen nasıl bir kaltaksın dememe sebep oldu bencil,kaltak ve sümsük.
bişeyler hayatında nasıl olsa vardır, gözünün önündedir, elini uzattığın uzaklıktadır, sadece istemen yeterlidir. birgün elini uzattığında dokunamazsın, hissedemezsin varlığını. o zaman korkarsın ve gittiği karanlığın içinde onu aramaya başlarsın. o şey bazen ramak kala geri döner bazen de bir ömür başkalarının gülümsemelerindedir.