kız yoksa internetten sarıyosun böyle yada bi heves ne bileyim o smiley zihinde çok tatlı bi kızın yüzünde canlanıyor falan.. fotoğraf görülünce biter o aşk en iyisi böyle pembe hayallerle msjlasmak.
önce hakkında söylenenlere dayanarak hoşlanırsin sonra biraz araştırma yaparsın internetten resimlerini bulursun ama artık öyle bi kıvama gelmissindir ki karşına gobekli koca kafalı saçları dökülmüş kocaman burunlu biri bile çıksa artık senin için çok gectir aşık olmuşsundur ve o sana dünyanın en yakışıklı erkeği gibi gelir geçmiş olsun.
dini-manevi açıdan pekala mümkündür. buna itiraz edilemez.
bir de dünyevi-maddi açıdan olanları vardır. inanması güç ama hiç görmediğin halde sırf şarkılarını dinleyerek aşık olunan kızlar vardır. lise yıllarında medusa dinleyip aşık olan olmadı mı hiç?
imkansız denmese de zordur. gerçekliği yargılanmalıdır. insan görmediği zaman geçirmediği bi insana aşık olamaz. olsa olsa hoşlanabilir ancak aşk uzun zaman beraber olunmasına rağmen bile zor düşülen bir durumken böyle hop diye olacak iş değildir zannımca.
Heyecan vericidir, güzeldir. Genelde iki tarafıda büyük hayallere sürükler ve iki tarafada karşı tarafın kendisini beğenecek mi endişesini yaşatır. Sonucu genelde hüzünlüdür.
iki tarafında mazlum olması. görmediği ilgiyi görünce sevdiğini veya içinde bir şeyler olduğunu düşündüğü durumdur. aynı durumu yaşadığım kız dünyalar güzeli olmasına rağmen anlamsız gelen saçma bir düzensizlikten öteye gitmeyen olaydır.
çok konuşuyoruz be, çok kelime tüketiyoruz yok yere. aslolan konuşmadan bile anlaşılmak sanırım.
acaba gözleri ne renk? sanmak değil bu; sevgi sanılır, başka başka bedenlerde can bulur, bunu çok kereler anlattım zaten. ben çok kereler sevdim de zaten. ama işte mesele anlatmadan anlaşılmak...
üç noktalara sığdıramayacak güzellikte şeyler yaşıyoruz çok kereler. çok kereler zikrediyoruz aynı isimleri, kelimeleri... 700 küsür kilometrenin varlığından bile bahsediyoruz... ama inanç denen hadise, sizin sandığınızdan çok başka anlamlar barındırıyor bünyesinde.
insan 700 kilometre uzağında birine güvenebilir mi? elbet güvenir. çünkü bedenden önce gönül okşanmıştır. hiç olmayacak dediklerimiz gelip konaklanmışken bedenlerimize; o, ruhumuzu feth etme peşindidir. etsindir, tüm yollarımız ona doğrudur...
hevesin allah olduğu bir medeniyette ömür törpülerken, aslında tek istenen ruhun, gönlün hoş tutulmasıdır. bir 'melek' kelimesine istanbul'u 2. ye işgal gücü bulabilmektir. güçlüyüm, kimilerinizin isyan edeceği 'neden?' diyeceği kadar güçlü.
bir kahve çekirdeğince boşluklar biriktirdik biz birbirimize. sen hep anlatmadın ama ben anladım. ve ben hiç anlatmadan sen anladın... mesafe uzadıkça gurur yanıyor. ağzının kenarına sabitlenen gülücük bile daha bi sağlamlaştırıyor yerini. ama artık sıkıştık biz. imkansız gerçek oldu ve biz sıkıştık...
nice boşluklar belledik bedenlerde ve o bedenleri kitledik biz. bir daha, belki de hiç kimsenin olmamacası pahasına kitledik. tek çözümümüz suni becayişler oldu ve biz beklemedeyiz...
bedenimde karıncalar volta atıyor, beynimde doğru kelimeleri seçemiyor olmanın telaşı. ama olsun, ben yine anlatamayayım ama sen anla...