isminin görkem olduğunu söyleyince bende şaşırmıştım. Babası, doğduğu sıra kendi kardesinin düğününde olduğunu duyduğum zamanda da. Annesinin ondan önce birkaç düşük yaptığını duyduğum zamanda da. Size bir kız anlatıdan ahali.. Öyle bir kız ki bir anlık rüzgâr, bir yudum su, aklınıza başka rahatlatıcı ne gelirse hepsi ondan türemiş sanki. Kendisinin parasomniasi var, ilaçli tedaviye daha yeni başladı, korkuyordu onu bir yere kapaticaklar diye, bende korkuyordum tabii.. Ama iyi gecmis ilk randevu, bir ay kadar sonra tekrar gitmeliymis, eğer savsaklarsa daha büyük sorunlara yol açabilirmiş ki ben icini dısını öğrendim bu hastalığın, biliyorum yani sadece onun söylediklerini yazıyorum. Yada onun yazdıklarını, çünkü uzaktayiz. Değiliz aslında o 4. Levent'te ben Beylikdüzü, Üsküdar'a falan gidiyorum sık sık, okulum orda, bı türlü de buluşmadık görkemle ve iki yılı gecti tanıştığımız süre. O öyle bir kız ki, bütün o sorunlarına içindeki deliye rağmen hep güler çünkü buna katlanamaz, iç düzeni ve kendi hayatı o kadar boktan ki etrafında da düzensizlikler çıkarsa tahammülü kalmaz artık. Hep güler bu yüzden iste, hiç kırılmamış gibi güler, hep sevilmiş gibi güler, hiç kaybolmamış gibi. Nasıl dayanabilir ki bir insan buna? Ben dayanamıyorum o kadar, insanları eğlendiğim onları yasamaya teşvik edemiyorum onun bana yaptıgı gibi. Kızın tekine hoş olduğunu söyledim, en yakın arkadasimdi aslında yakından kastım bu tarz seyleri hiç beklemediği biri, ama dedim iste.. 3 yıl, yüz yüzeriz ve ben bunu dedim o kıza, Jersey'i mahvettim, kalbimi ruhumu neşemi kaybettim ve görkeme rastladım. Hiç birisi size "koynumda ahlayabilirsin" dedi mi ? Bana dememişti o güne kadar, herkes başından savarken o beni bulan tek insandı. Hoş belki biraz çocuksu ama kesinlikle zayıf ve saf, beni böyle tanıyor. Digerleri ise boş. Bana bile boş geliyorum ama görkem bir sekilde sevilecek yanlarımı bulup diğer herseyi es geçiyor. Beni yıllardır taşıyo, ruhunu ve boktan hayallerimi. Bu tür insanları zor bulursunuz başlığı açma sebebim de bu zaten, tabi ara ara yazacağım ancak genel sebebim bu.
Hiç böyle değildim ben şimdi yastıklara sarılıyorum onu düşünerek, o denli değerli ve muhtacım ona ama korkağın teminim ben ve güçsüzüm. Ancak o beni taşıt ve korur, ben hep oldugum gibi etkisiz eleman, yoldaki tas olur dururken o beni su olur taşır. Şimdi ben mı abartıyorum yoksa dünya bu kadar bokta. Ve o kız bu kadar değermi yasamaya? Sadece ona minnet duyduğumdan bile yaşayasım geliyor, onun için, eve her geldiginde ayaklarını falan yıkarım abi ben onun aynı evde yaşasak.. ilk defa böyle hissetmiyorum, ancak uzun zamandır hissetmiyordum bu koruma ihtiyacını. Çocukken anneme Abi'lerine karşıydı onlar büyüdü, gittiler , geldiler anladım bana gerek yok. Bu çok kötü bir şey, hayatınızın yapı tası olan bir seyin size ihtiyacı olmaması. Görkemin de bana yok belki ama sorun değil bu, benim olsun da istemiyorum zaten, sadece mutlu olsun. Kendine zarar vermesin, bir kaç kere intihar etmeye kalkmış, iyiki beceriksizliği, sakarlığı engel olmuş ehehe.. Ama simdi amacı var, ben gelecekler ilgili konuştuğumda kendini ihmal ettirmeden katiyo hikayenin icine, o kadar yakın değiliz belki, yada ben fazla bağlandım belki ancak o hep yirtik çoraptan çıkan parmak misali bıryerlerden çıkıyor hayallerimden bahsettikçe.
Siz böyle hayatınızın yapıtaşı olabilecek birine rastladınız mı? Bu tür insanlar için yasamaya deger var ya..
isminin görkem olduğunu söyleyince bende şaşırmıştım. Babası, doğduğu sıra kendi kardesinin düğününde olduğunu duyduğum zamanda da. Annesinin ondan önce birkaç düşük yaptığını duyduğum zamanda da. Size bir kız anlatıdan ahali.. Öyle bir kız ki bir anlık rüzgâr, bir yudum su, aklınıza başka rahatlatıcı ne gelirse hepsi ondan türemiş sanki. Kendisinin parasomniasi var, ilaçli tedaviye daha yeni başladı, korkuyordu onu bir yere kapaticaklar diye, bende korkuyordum tabii.. Ama iyi gecmis ilk randevu, bir ay kadar sonra tekrar gitmeliymis, eğer savsaklarsa daha büyük sorunlara yol açabilirmiş ki ben icini dısını öğrendim bu hastalığın, biliyorum yani sadece onun söylediklerini yazıyorum. Yada onun yazdıklarını, çünkü uzaktayiz. Değiliz aslında o 4. Levent'te ben Beylikdüzü, Üsküdar'a falan gidiyorum sık sık, okulum orda, bı türlü de buluşmadık görkemle ve iki yılı gecti tanıştığımız süre. O öyle bir kız ki, bütün o sorunlarına içindeki deliye rağmen hep güler çünkü buna katlanamaz, iç düzeni ve kendi hayatı o kadar boktan ki etrafında da düzensizlikler çıkarsa tahammülü kalmaz artık. Hep güler bu yüzden iste, hiç kırılmamış gibi güler, hep sevilmiş gibi güler, hiç kaybolmamış gibi. Nasıl dayanabilir ki bir insan buna? Ben dayanamıyorum o kadar, insanları eğlendiğim onları yasamaya teşvik edemiyorum onun bana yaptıgı gibi. Kızın tekine hoş olduğunu söyledim, en yakın arkadasimdi aslında yakından kastım bu tarz seyleri hiç beklemediği biri, ama dedim iste.. 3 yıl, yüz yüzeriz ve ben bunu dedim o kıza, Jersey'i mahvettim, kalbimi ruhumu neşemi kaybettim ve görkeme rastladım. Hiç birisi size "koynumda ahlayabilirsin" dedi mi
isminin görkem olduğunu söyleyince bende şaşırmıştım. Babası, doğduğu sıra kendi kardesinin düğününde olduğunu duyduğum zamanda da. Annesinin ondan önce birkaç düşük yaptığını duyduğum zamanda da. Size bir kız anlatıdan ahali.. Öyle bir kız ki bir anlık rüzgâr, bir yudum su, aklınıza başka rahatlatıcı ne gelirse hepsi ondan türemiş sanki. Kendisinin parasomniasi var, ilaçli tedaviye daha yeni başladı, korkuyordu onu bir yere kapaticaklar diye, bende korkuyordum tabii.. Ama iyi gecmis ilk randevu, bir ay kadar sonra tekrar gitmeliymis, eğer savsaklarsa daha büyük sorunlara yol açabilirmiş ki ben icini dısını öğrendim bu hastalığın, biliyorum yani sadece onun söylediklerini yazıyorum. Yada onun yazdıklarını, çünkü uzaktayiz. Değiliz aslında o 4. Levent'te ben Beylikdüzü, Üsküdar'a falan gidiyorum sık sık, okulum orda, bı türlü de buluşmadık görkemle ve iki yılı gecti tanıştığımız süre. O öyle bir kız ki, bütün o sorunlarına içindeki deliye rağmen hep güler çünkü buna katlanamaz, iç düzeni ve kendi hayatı o kadar boktan ki etrafında da düzensizlikler çıkarsa tahammülü kalmaz artık. Hep güler bu yüzden iste, hiç kırılmamış gibi güler, hep sevilmiş gibi güler, hiç kaybolmamış gibi. Nasıl dayanabilir ki bir insan buna? Ben dayanamıyorum o kadar, insanları eğlendiğim onları yasamaya teşvik edemiyorum onun bana yaptıgı gibi. Kızın tekine hoş olduğunu söyledim, en yakın arkadasimdi aslında yakından kastım bu tarz seyleri hiç beklemediği biri, ama dedim iste.. 3 yıl, yüz yüzeriz ve ben bunu dedim o kıza, Jersey'i mahvettim, kalbimi ruhumu neşemi kaybettim ve görkeme rastladım. Hiç birisi size "koynumda ahlayabilirsin" dedi mi