peçete, yemeğe başlarken, vücudun masa altına gelen kısmına (kucaktan dizlere doğru) serilir. ucunu gömlek yakasına veya tabak altına sokmak ayıp ve görgüsüzlük sayılır.
* peçete ile çatal, kaşık, bıçak ağzı ve tabak silmek ev sahibine hakaret kabul edilir.
* peçeteyi ev sahibinden veya şeref misafirinden önce kullanmak görgüsüzlük sayılır.
* yemekten geçici olarak kalkmak gerekirse, peçete sandalyenin üzerine veya servis tabağının sağına bırakılır.
Çatallar tabağın soluna yerleştirilir. Yalnız balık çatalı kaşığın sağma konur.
* Bıçaklar ve kaşıklar tabağın sağına konur.
* Tatlı için kullanılacak kaşık ve bıçak tabağın önüne konur.
ıssız bir sokakta kadın görürseniz,ya çok hızlı yürüyüp geçin yada yavaş yürüyün o sizi geçsin. yada yolunuzu değiştirin. tedirgin olmaması açısından. pek görgü kuralı sayılmaz ama şu anki şartlarda böyle davranmak gerekiyor.
bilmeyen varsa öğrensin. toplum içinde kürdanla diş karıştırılmaz. ille de karıştıracaksan diğer elinle ağzını perdelersin. öküz gibi dişinin arasına kürdan sokup deşelemenin fişş füşş ses çıkarmanın anlamı yok.
Beyler, bir bayanla tanışırken tokalaşmak için pat diye elinizi uzatmayın. ilk olarak elini uzatması gereken kadındır. Aksi durumda o el havada kalabiliyor.Bizi de zor durumda bırakıyorsunuz.
Bu önemli bir görgü kuralıdır. Ancak birçok bey bu durumdan bi haber.
Görgü kurallarının amaçsız ve gereksiz olduğunu söylemelerine rağmen, en basit görgü kuralını bilememekten ödleri kopuyor insanların.
istakozun nasıl yenildiğini, güvercin yavrusunun kemiklerden nasıl ayrıldığını ve anforanın nasıl servis edildiğini öğrenmeden edemiyorlar.
Dünya, yetindiğimizden çok daha iyi bir yer olabilir. Birşeyleri örtbas etmekten daha fazlasını yapabiliriz. Bir kerecik de olsa, birşeyi herkesten daha iyi yapabilmekten vazgeçebilirsek.
Bir kez olsun kusursuz ve mükemmel olmaktan vazgeçebilirsek.
toplum içinde insan gibi davranmaktır. görgü kuralları kadın merdivenden yürürken düşer, kadını bir adım gerisinden takip et düşer diyor, kadın şapşal mal mal yürüyor o yüzden düşer demiyor elbet, eskiden kadınların giydiği dar ve zarif kıyafetler yine bunun yanında giydikleri ayakkabıların topuklu olmasından dolayı bunu diyor. şimdi spor ayakkabı giyip merdivenlerden ikişer ikişer çıkan kadınlar için yazılmamıştır şu bir kaç kural ama erkeğin yanındaki kadın zor bir kıyafet ve ayakkabı kullanıyorsa uyulması gereken kuraldır.
kadını bir adım geriden takip et diyor çünkü etraf öküz kaynıyor diyor. kadına bir grup erkek yiyecek gibi bakabilir, önceden fark et ve kadının yanına sokul, elini kadının beline koy, kadın benimle dostum sinyali gönder diyor sana, kadının ayağı kayarsa tutarsın acayip etkilenir diyor.
devamı şöyle sıralanabilir
- ortama kadın girdiğinde erkek saygı ile ayağa kalkar ve düğmesini varsa ilikler. bu kadının kendisine saygı duyulduğunu gösteren daha rahat ettirecek, erkeği de saygın gösterecek hareketlerden biridir, zararsızdır.
- ortama yaşça büyük bir insan girildiğinde ayağa kalkılır.
- erkek elini uzatmaz, kadın uzatır ilk önce, yavaşça el sıkılır, bırakılır, basit bir kuraldır. erkeğin ilk önce elini uzatması hoş karşılanmaz.
- telefon çaldığında açmadan önce müsaade istemek. karşındaki insanı insan yerine koyduğunu gösteren harekettir. iki dakikalık yüz yüze sohbet sırasında elinde telefon birilerine onlarca mesaj çeken kişilerin ezberlemesi gereken saygın davranış şeklidir bu da.
- sigara içmeden önce müsaade istemek. astım hastası ya da üzerine sigara sinmesini istemeyen insanlar var her yerde, bu da zarif hareketlerden biridir.
- içki siparişini erkek verir, tadımı o yapar. sipariş verildiğinde kadın istediklerini erkeğe söyler, erkek garsona iletir.
- yemek yerken en dıştaki çatal ve bıçaktan başlanır. ulan burada amma çok çatal bıçak var düşüncesinden kişi kurtulur, yemek sırası ile çatal bıçağın sırası aynı şekilde dizilmiştir.
- cadde tarafından erkek yürür, sonra ayy çantamı kaptı kaçıyor diye bağıran bir kadın ile karşılaşılmaz.
- kumaş peçete dize konur yemek sırasında, sonra tabağın kenarına bırakılır, boyna asılmaz önlük gibi.
- kapıyı erkek açar, önden kadını buyur eder, arkadan geçer gider.
- eldiven ile el sıkışmak çok büyük kabalık sayılır.
- kadın oturmadan önce erkek sandalyeyi çekmelidir ama ortamda bir garson varsa ve yanınızdaysa bu iş garsona bırakılır.
- ortamda bir çok kişi var ve birbirini tanımıyor. kadına sizi tanıştırayım denilir, ilk önce kadının sonra erkeğin adı söylenir.
baktığımızda basit ama asil davranışlar bütünüdür. zor değildir, iki tarafı da rahat ettirecek hareketlerdir.
insan taksonomisidir.
bu saçma sapan uydurma kurallar,
yemenizden içmenize,
gülmenizden, oturup kalkmanıza bile karışır.
görgü kuralları, ''biz gördük, doğrusu budur'' diyen egoist salakların uydurmasından başka hiç bir bok değildir.
dolayısıyle,
alın gidin kurallarınızı.
''toplum içinde şöyle yapılmaz''
yok ya!
hayatındaki en büyük başarısı sözlük yazar olmak olan ve sosyal statüsü yerlerde gezen insanların öğrenmesi gereken saçma kurallar bütünü. statüsel manada bir şey ifade etmeyen ve hala bu kurallara uymayan insanlara ciddi yaptırım uygulanmalı.
-bir bayanla tanışıldığında bayan elini uzatmadan erkek elini uzatmamalıymış.
-elinle kapatsan da kürdan kullanmak kötü bir görüntü oluşturduğundan kürdanı masada kullanmayacakmışız.
Görgü diye sokulan kurallar kaba saba olmamaktır. Oysaki görgü ne türk dizilerindeki gibi çatal kaşığı yerleştirmek ne de uygun giyinmektir. Halk ağzıyla oturup kalkmasını bilmektir.
bunları öğrendikçe böyle kendimi daha bir öküz, daha bir mal, daha bir sığır gibi hissediyorum amına koyim. her zamankinden daha fazla yani.
bak mesela dayı;
asla ve kât'a kağıt peçeteye ağız silinmezmiş. töbeler töbesi a.q. bu bir.
restoranda ya da misafirlikte yemek yerken kumaş peçete illaki dizlerin üzerine serilmeliymiş. ben paso tabağın altına sıkıştırırdım ki; büyük bir hataymış. bu kumaş peçete eğer yemekten kalkıp tuvalete, lavaboya falan gidilecekse sandalyenin üzerine bırakılmalıymış. bu ''geri dönecem, daha bitirmedim.'' anlamı taşırmış. eğer masanın üzerine konursa ''mamiiii, aym ful!'' demekmiş. bu iki.
çay, kahve falan içerken, fincan/bardak ağza götürülürken tabak da diğer elle bardakla/fincanla birlikte kaldırılmalıymış. bu üç.
çoraplar kesinlikle ayakkabıyla aynı renk olmalıymış ki; bu dört. bunun görgü kuralı olması da ayrı bir mevzu.
yakası düğmeli gömleklere, ''spor gömlek'' kategorisine dahil olduğundan kesinlikle kravat takılmazmış. bu beş.
kravat takılmamış gömleklerin yukarıdan ilk üç düğmesi illaki açık olmalıymış. falan filan.
he bir de; karşı cinsle tokalaşma işlemi üç saniye sürmeliymiş. fazlası tacize, azı da samimiyetsizliğe işaret edermiş.
görgü en temelde başkasını rahatsız etmemektir, bu minvalde toplumda çıkan ve yerleşen/yerleştirilmeye çalışlan kurallar da gmrgü kuralları oluyor.
en rahatsız eden ve görgü kurallarından uzak davranış ise;
"yemekten sonra dili kürdan gibi kullanıp sesli diş arası temizlik operasyonudur", iğrençtir, kusturur...
Kapıda iki üç insanın sıkışmaması için geçiş önceliğinin ortamdan-binadan çıkan insana verilmesi gerekir kuralının da içersinde yer aldığı yazılı olmayan kurallar manzumesi, bir nevi hukuk türü.