işsizlik oranlarının %10'ları geçtiği ülkelerde görülebilecek bir çeşit tür. insan olmadığı kesin.
gelelim hazırladığım laflara;
öyle bir ülkedeyiz ki, gençlerin yarısı işsiz, diğer yarısı da sikilen pozisyonda. seçme şansın yok, önüne koyulan görev kağıdı denen zımbırtıyı sike sike imzalamak zorundasın. imzalamazsan sonuçları malum.
12 senelik çalışma hayatımda -yurt dışında da çalıştım bu arada- asla kabul etmediğim bir şeyi bugün kabul ettim, kabul etmek zorunda kaldım. 2 senedir çalıştığım, türkiye'nin önde gelen firmalarından birinde-bakın ciddiyim, bu firma gerçekten taşaklı, dışarıdan bakıldığında sosyal sorumluluk adı altında bir sürü aktivite yaptığını falan görürsünüz, kurumsalın tillahı bir firma ve %51 alman ortaklı- önüme koydukları görev tanımı belgesinde "cumartesi-pazar, hafta tatili ve gerekli görülen dini ve resmi bayramlarda çalışmak" ibaresi yazıyor. "gerekli görüldüğü durumlarda elbette çalışır" diyecek arkadaşları uyarayım, öyle bir şey yok. mesaini veriyor olsa dahi her şeyin para olmadığını düşünen biriyseniz, sikerler öyle işi dersiniz. kaldı ki bu lafta kalacak bir madde de değil. zira en ufak bir anlaşmazlıkta, görev tanımını önüne getiren bir müdürden bahsediyorum...
sözün özü, memlekette bu kadar sikilmeye hasret insan varken bizim de arada sikiliyor olmamız, kimsenin umrunda değil biliyorum ama en azından çalışmayan arkadaşlara, öğrencilere gelecekte ne gibi orospu çocukluğuyla karşılaşacaklarını göstermiş oldum.
