bu sene temmuzda annemi kaybettik. babam zaten ölmüştü. kız kardeşimle yalnız kaldık.
gel zaman git zaman annemin 40'ı yaklaştı. mevlid okutacaktık evde. annemin arkadaşları, akrabalar, komşular falan çağırılacak, bir tane hoca bulunacak, kuran okutulacak...
gelin görün ki eve köpek bağlasan durmaz... annem aylardır hasta olduğu ve hastalığı 24 saat bilfiil yanında durmayı gerektirdiği için evin asgari tertibini sağlamak ötesinde iş yapamamıştık zaten. annemin ölümünden sonraki 1 ayda da kardeşimle iyice dağıtmıştık. doğru düzgün yemek de yemiyorduk ama yersek de tabak-çanağı yemek yediğimiz yerde bırakıyorduk. evde duramadığımız ve sürekli dışarı çıktığımız için eve sadece üstümüzü değiştirmeye geliyorduk. evin her yerinde bulaşıklar, kirli çamaşırlar, çantalar, yerlerde kırıntılar ve ölümüne toz vardı.
acilen ve derinlemesine bir temizlik yapılması gerekiyordu.
temizlik yapacağımız gün, sabah uyanmadan önce bir rüya gördüm. annem beni telefonla aramıştı. "ee n'apacaksınız bugün?" dedi. ben de "işte evi temizliycez anne," dedim. "asiye abla gelecek, camları silecek. biz de geri kalanını halledicez." kardeşimi göstererek, "e bu hala yatıyo" dedi. kardeşim uykuyu sever. annem, temizlik yapılacağı zamanlarda öğlene kadar uyumasına çok kızardı. "kaldırırım birazdan" dedim. "kaldır da onunla da bi konuşayım," dedi.
buraya kadar bir tuhaflık yok aslında. tuhaf olan şu ki bu rüyadan sonra uyandım, kardeşim de kısa bir süre sonra uyandı ve dedi ki: "annemi rüyamda gördüm. temizlikle ilgili bir şeyler sordu."
geçen gece gördüğüm rüyada adamın biri kesilen hayvanın kafalarını imha için kancaya takıyordu. sonrada o kafalar teker teker düşüp ince ince kıyılıyordu sonra ne olduysa imhayla ilgilenen adamın hırkası mekanizmaya takıldı ve adamda komple makinenin içine düştü ve makinenin içinde dönerek kıyılmaya doğranmaya başladı ve ben de hala adamı nasıl oradan kurtarabilirim diye düşünüyordum.
Dün gece rüyamda bir arabesk sarkicisiydim. Beyaz takım elbisemle sahnede titreyerek söylüyordum şarkımı. Arasında şiir okuyorum filan. Sonra sahneden inince büyük bir masada şimdiki müzisyen arkadaşlarımla grup arkadaşlarımla oturuyoruz bir şeyler içiyoruz. Ulan diyorum işler rock n rolldan buralara nasıl geldi hala inanamıyorum.
Sözlük yazarlarının gördüğü rüyalardır.
Ben bir keresinde büyük bir törenle yozgat'ı haritadan sildiğimizi görmüştüm. Vallahi yalan değil. Taş bir harita vardı önümüzde, yozgat'ı çıkarıyorduk haritadan. Yozgat'a da hiç gitmedim aslında ama önyargı işte.
bir türlü hatırlayamadığım anlarımdır. hatırlasam bir işe yarar mı bilemem, kimbilir, belki birgün rüyaları süper yorumlayabilen biri ile tanışıp, geleceğimi görebilirdim onun sayesinde. Fakirin ekmeği bunlar işte hep.
aradım ama "gördüğünüz rüyalar" şeklinde.
her neyse. rüyamın devamında ise özel arabama binip evime dönüyordum. arabanın yakıtı falan bitiyordu, bisikletle evime döndüm. böyle güzel, saçma bir rüya işte.
21 temmuz 2017 bodrum depremini şiddetli bir şekilde hissettiğimden beri, depremle ilgili bir sürü rüya gördüm. en son gördüğüm rüyada; kastamonu'da 9.5 büyüklüğünde deprem olmuştu ve yeryüzünün gözümün önünde çatlayıp büyüdüğünü gördüm. aman allah korusun...
otobüs yolculuğumun en başında biraz sızdığımda gördüğüm rüyadır. boş, muhtemelen anlamsız.
rüya boyunca şemsiyesiz bir şekilde inanılmaz derecede bir sağanak yağmurun altında yürüyordum. hava buz kesmiyordu, ama sıcak da değildi. tek hissettiğim şey hüzünden ibaretti.