magandadır itoğlu it. hatta yeşil yandığını görür görmez kornaya asılan itoğlu it'de budur.
benim gibi gürültüye hassas bedenlerin en çok küfrettiği varlıklar genelde bunlardır.
sıraya dizilmiş 50 adet taksinin yanından geçerken, adamın yüzüne bakıp "taksiii" diye bağıran taksiciden farkı kendisinin minibüscü olmasıdır. bu tip minibüscü abilerin koltuklarının arkasında mutlaka bir sürücü kursunun reklamı, arka camda ise adı hiç duyulmamış genç bir arabeskırın posteri bulunmaktadır.
sıkça ayar verdiğim kişilerdir. a minibüsünü beklerken. b hattına ait aynı yerden geçen minibüs 100 metre öteden sellektr ile başlar uyarmaya. binecek olsam el kaldırırım. ama ne ala. adam yaklaşınca korna çalmaya da başlar. 1-3-5 en sonunda el kaldırıp durdururum aracı. kapı açılır. kafayı uzatıp sorarım.
-a ya gidiyor mu?
-yok gitmiyor. yazıyor ya önde.
- okudum b minibüsü olduğunu da ısrarla korna çalınca gideceksin herhalde dedim. yoksa a minibüsü geldiğinde zaten el kaldırıp duruyorum. bu kadar korna çalmasına gerek de kalmıyor.
bir diğer ayar da -a- minibüsünün içinde iken kaldırımda gördüğü herkese korna çalan şoföre gelsin.
- korna mı bozuk?
- yok niye ki?
- ne bileyim takılmış olabilir dedim. bir yerlerde kısa devre yapıyor olabilir dedim. bu kadar kornayı sürücünün çaldığına inanmak istemedim. demek ki sen basıyor muşsun. helal olsun. ne kadar hızlı basıyorsun öyle kornaya? elin yorulmuyor mu?
- ...........