iban isterken kuvvacı ruhu, ama halk yardımlara gönüllü olurken uzman personel şartı. Tamam şunu anlayabiliriz, bilinçsiz bir müdahale masum canı ya da canları tehlikeye atabilir ancak o gönüllü insanları da az çok koordine eden insanlar var orada. Keşke yangınları önlemek için ekstra bir şey yapsanız da gelecek yangınları konuşmasak.
gönüllüler ülkenin ne kadar aciz durumda olduğunu ortaya çıkarıyor ondan.. sabah akşam sansür kafasıyla ülke yönetmek böyle bir şey işte.. onu yasakla bunu yasakla farketmez gerçeklerin her türlü ortaya çıkma huyu vardır bundan kaçamazsın..
4 gün önce burada çıktı bir yangın, medyada doğru dürüst servis edilmedi bile. peki sebep ?
ziraat odasının teşvikiyle 30 dakika içinde köylülere ait her biri 3.5 tonluk en az 500 tankerin bölgeye gelmesi ile yangın 24 saate varmadan söndürüldü. tankerler vasıtasıyla arazözler hiç durmadan su bastı ateşe, motorlu testere ile traktörlerin arkasındaki kürüme ekipmanları ile tırmıkla gelenleri saymıyorum bile eğer bu dangalakların koordinasyonuna ve sevgili devletimizin imkanlarına kalsaydık emin olun muğla, antalya yangınlarından sonra 3. büyük yangın denizli yangını olurdu.
şimdi ben yanıbaşımda duran, çocukluğumun geçtiği; dağ, orman yanarken bu emri verenler gibi saçımı tarayacağım ha ?? peh.
normal bir ülkede " sivil vatandaşlar zarar görmesin diye aldılar demek ki" şeklinde yorumlanabilecek ama bizde maalesef ki "gene neyin hesabını yapıyorlar kimbilir amk" düşüncelerine sevk eden karardır.
valla kimse kusura bakmasın sorun bizde değil sizde. 20 senedir yaptığınız her işin altından illa ki bir sakatlık çıkıyor. işinize gelmeyen her olayda yayın yasağı kararı alırsanız, canınız her sıkıldığında sosyal medyayı kapatırsanız, yaptığınız her ihalede illa bir hukuksuzluk çıkarsa, devletin parasını har vurur harman savurursanız kendi vatandaşınız aldığınız her kararda şüpheye düşer böyle. şeffaf bir yönetim olsa insanlar "tamam demek ki tehlike var karışmayalım" der çekilir köşeye. geçen sene veya ondan önceki sene yanan ormanların yerine kesinlikle inşaat yapılmayacak denmiş ama daha dumanlar tüterken inşaata başlandı haberleri dönmeye başlamıştı sosyal medyada. havuz medyası zaten korkudan haber yapamıyor ama ülkede hala yüzde 5 de olsa tırsmadan bir şeyleri görüntüleyen ve yayan insanlar var çok şükür..
ülkeyi yönetme yetisini kaybeden, artık kontrolden çıkmış olan, milli servetimiz olan ormanlarımız yanarken 100 araçlık konvoyla afet bölgesine gidip insanların kafasına çay atan bir şahsın art niyetli kararı.
önde bir itfaiyeci (profesyonel).
ardında da hortum taşıyan insanlar.
sayın cumhurbaşkanı acaba hiç su basan itfaiye hoŕtumu gördü mü hayatında?
o hortumlar 30'ar metre, 25'er metrelik hortumlardır.
o hortumlara beslenen kaynaktan (itfaiye aracı yahut arazöz) 12 bar basınçlı su verilir, verilen bu su hortumu şişirir hortum çapı 80 mm'ye kadar çıkar.
bir tanesi 25-30 metre olan bu hortumların 2 ya da 3 tanesi comlock adaptörler ile birbirine eklenir ve hortumlar 80-90 metre ileri taşınabilir.
işte bu durumda en az 1 kişi hortumun ucundaki lansı tutarak alevlere doğrulturken içi su dolu olan ve basınçtan dolayı şişmiş olan o dev hortumun kontrolünü sağlamak, lansı tutan operatöre yardımcı olmak ve hortumu taşımak gerekir.
bu tip orman yangınlarında o hortumu 2-3 itfaiye eri ya da orman memuru ile taşıyamazsın.
o yüzden gönüllü insanlar gereklidir.
işte yukarıdaki fotoğraf bunun en basit örneğidir.
bir profesyonel itfaiyeci lansın başında, gönüllü insanlar da o devasa ağırlıktaki hortumu omuzlarında taşıyorlar.
şimdi sayın cumhurbaşkanına soruyorum.
yangınla mücadele bölgesinde yüzlerce itfaiye aracı ve arazöz var. bu hortumları taşımak için her müdahale eden ekipte en az 7-8 kişi olması lazım.
peki senin bu kadar profesyonel kadron var mı sayın cumhurbaşkanı.
insan böyle bir karar alırken utanır sıkılır be...!
o insanlar günlerdir hiçbir maddi çıkarı olmadan gönüllü olarak müdahale ediyor yangınlara.
sen ve senin partinin mensupları ise utanmadan we dont need help ve strong türkiye diye tweet atmaktan başka ne yaptınız.
misal 15 temmuz darbe girişiminde insanlar sokaklara gönüllü olarak döküldüler.
hatta sayın cumhurbaşkanımız bizzat kendisi hande fırat'ın telefonundan insanların gönüllü olarak sokaklara doluşmasını istedi.
değil mi?
sonra pandemi döneminde...
herkes evinde otururken, erdoğan kendisini sevenleri kongre için salonlara çağırdı.
gönüllü olan insanlar lebaleb doldurdular kongre salonlarını, vaka sayıları patladı. onlar da gönüllüydü.
ama bu gönüllüler hep sayın erdoğan'ın işine geliyordu.
insanlar tankların altında kalmış, köprüde şehit düşmüş, yahut kongre salonunda covid kapmış, erdoğan'ın umurunda değildi.
şimdi insanlar gönüllü olarak orman yangınıyla mücadele için geliyorlar.
ama bu nedense akp'nin işine gelmiyor.
çünkü akp'nin orman yangınlarına müdahale etmeyişinin resmini çekecek bu gönüllüler.
yangınlarda nerelerin yok olduğunu sosyal medyada servis edecekler...ve bazı gerçekler ortaya çıkacak böylece...
o yüzden bu gönüllüleri istemiyor.
profesyonel müdahaleymiş.
ulan akp'nin profesyonel olduğu tek konunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz, orman yangınlarına profesyonel müdahale falan yok, çünkü kamu kurumlarında liyakat yok.
neyse...kime neyi anlatıyoruz.
işine geldiğinde insanları gönüllü olarak çağır, işine gelmediğinde gönüllüleri olay yerinden uzaklaştır...ne güzel dünya be...!!!
Elinize yüzünüze bulaştırmasanız zaten gönüllüler olmazdı.
Nene hatun diye gemi var mesela 10. Gün geldi yangın bölgesine askeri helikopterler söndürmeye 10. Gün geldi niye sepet yokmuş gerçi askeriyenin halk ile bütünleşmesi istenmiyor korkudan.
Her eline hortum alan itfaiyeci olsaydı bu itfaiyeciler neden sertifika için uğraşırlardı. Çok doğru bir plan. itfaiyecilere de zorluk çıkarıyorlar böyle olunca. inşallah biter şu yangın felaketi.
Emir büyük yerden gelmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazının ardından yaptığı açıklamada, "Yangın mahalline görevli olmayanlar bundan böyle kesinlikle alınmayacaktır" dedi.