arasında ciddi farklar barındırır. ilki her ne kadar belirli bir propagandaya marzu kalsa da, aklına uyduğu ve yaşantısının kalitesindeki manasızlığa tepki duyduğu için en geç 18' inde dağa çıkar. ikincisi önce aile ve tv' den, sonrasında ilkokuldan itibaren devlet propagandasına maruz kalmasına rağmen, 30 küsürlerine kadar askerden kaçma yanlısıdır. bu grup aradaki boşluğu ve tezatlığı bordo klavyesiyle doldurma eğilimdedir.
ve savaşlar her zaman top, tüfek gücüyle kazanılamaz maalesef.
gönüllü dağa çıkan kolayı seven insandır. dur bir dakika çemkirme yarram.
gönüllü dağa çıkan "dovlot bozo bohmiir" "halklar bizi sevmiir" diye diye dağa çıkarlar. aslında sudan sebeplerdir dağa çıkmalarına vesile olan. içlerinde rahata kavuşma arzusu vardır o arzuyu ise bu şekilde sağlamaya çalışırlar.
zorla askere giden ise aslında vatanını sevmektedir. belki mevcut hükümet yüzünden, belki halkın duyarsızlığı yüzünden, belki o dağa çıkanlardan daha beter hayat şartlarında yaşıyor olmasına rağmen dağa çıkmayı akılına getirmemiş olmamasına karşın, o dağa çıkanlarla çarpışarak ölmek istemediğinden gitmek istememektedir.
şimdi bre densiz sen söyleyiver. ezilmekten bahsediyorsak eğer, askerdir ezilen. 20 yaşında yiğitler toprağın 10 karış altında yatıyorlar, üç beş para babası cebini doldursun, it köpek sürüsü zorda yaşamasın diye ölüyorlar.
niye gitsin askere?
askere giden kişinin ailesine devlet, o dağa çıkanların ailesinden daha iyi bir hayat sunsa, vatanını seven herkes gider koşa koşa askere. devlet ve hükümetin ikiyüzlülüğü canları sıkıyor. ite et atılıyor, kurda kemik! it etle doymasa da, kurt kemiğe ilişmez. bu da böyle biline. it et yok diye sahibine saldırsa da, kurt karnı aç diye sahibine saldırmaz. it oğlu itler.