müzikal açıdan çok bir güzellik taşımasa da onlar nasıl sözlerdir yahu... özellikla son kısmı insanın içini dağlar. keşke daha güzel bir düzenleme olsaymış.
gönül hancım
için yansın senin
gidiyorum
benim sancım şirin kadar ağır değil
ferhat gibi dağlar delsen yine de yerin,
benim yanım değil
nasıl dersin
seni sevdiğim yalan
biliyorum
benim kalbim senin kadar sağır değil
inanmaya gücüm yetse gider miyim
sevda dağım kolay değil
neler gelir neler geçer içinden
yüzün ağlar için güler göçümden
kaçıyor mu sanıyorsun gözümden
nasıl desem asil yerim cennet olsa yanin degil
ölümsün sonunda sen
öyle bir ağıttır ki bu, kalbinizi söker çıkarır yerinden. öyle bir acıdır ki o, tarifi yoktur. beraberinde gözlerden süzülen gözyaşlarının tadı çok tuzlu olur, çok can yakar. hele ki imkansız ya da sonu gelmeyen bir aşka tutulduysanız dinlememeniz tavsiye olunur. ama güçlü bir bedene sahipseniz dinleyiniz. gerçekleri daha net görüyorsunuz ve kafanıza dank ediyor herşey. tıpkı ağıtta yazıldığı gibi : 'ferhat gibi dağlar delsen, yine de yerin benim yanım değil...' seda akay yazmıştır efendim. muhtemelen evli bir erkeğe.
gönül hancım
için yansın senin
gidiyorum
benim sancım şirin kadar ağır değil
ferhat gibi dağlar delsen yine de yerin,
benim yanım değil
nasıl dersin
seni sevdiğim yalan
biliyorum
benim kalbim senin kadar sağır değil
inanmaya gücüm yetse gider miyim
sevda dağım kolay değil
neler gelir neler geçer içinden
yüzün ağlar için güler göçümden
kaçıyor mu sanıyorsun gözümden
nasıl desem asil yerim cennet olsa yanin degil
ölümsün sonunda sen
her seferinde ilk kez dinliyormuş etkisi verir.. "sefere" çıkmış kalbi, aşkla acı arası yükle sarsar, sarar.. acı acı, katı katı ağlatır.. ama pamuk gibi yaraları alır.. geriye bir tek şarkının yaraları kalır.. başa döner dinlersiniz yeniden.. ağlamak için değil, kurutmak için yalnızlık değmiş her yanınızı.. yüz de ağlar, iç de.. gidenler mi? bu şarkıda hep daha içte..